19. yüzyılda başlayan Sanayi İnkılabı sonrası meydana gelen makineleşme ve onun beraberinde getirdiği sanayileşme süreci, enerji ihtiyacının da doruk noktaya çıkmasına neden olmuştur. Enerji talebindeki bu artış; fosil yakıtlar olarak bilinen petrol, kömür ve doğalgazın aşırı tüketilmesine neden olarak hem söz konusu kaynakların tükenme noktasına gelmesine hem de çeşitli çevre sorunlarına neden olmuştur. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaşanan petrol krizi ve çevre sorunları ise, fosil yakıtlara alternatif olabilecek enerji kaynağı arayışını da beraberinde getirmiştir. Bu arayışın bir sonucunda güneş, rüzgar, su, jeotermal, dalga ve biyokütle kaynaklarına doğru bir yönelim olmuştur. Yenilenebilir enerji kaynağı olarak tanımlanan bu kaynaklar günümüzde birçok ülkede temel enerji kaynağı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Enerji ihtiyacı sürekli artan ve bu ihtiyacını ithal ettiği fosil yakıtlarla karşılamaya çalışan Türkiye’de bu durum, enerjide dışa bağımlılık gibi sorunlara neden olmaktadır. Hem enerjide var olan dışa bağımlılığı azaltmayı hem de enerji ihtiyacında kendi öz kaynaklarını kullanıma sokmayı amaçlayan Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik çeşitli teşvikler ve planlamalar yapılmıştır. Bu çalışmada; Ege Bölgesi’nde yer alan ve hem bir tarım hem de bir sanayi kenti olan Manisa’nın yenilenebilir enerji potansiyelinin ortaya çıkartılması amaçlanmıştır. Çalışma sonrasında; Manisa ili özelinde rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle enerji potansiyelinin yüksek olduğu görülürken, hidroelektrik enerji potansiyelin ise düşük olduğu değerlendirmesine varılmıştır.
Anahtar kelimeler: Manisa, enerji, yenilenebilir enerji,
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 14 Sayı: 3 |