Amaç: Kişilerin beden veya ruh sağlığında bozulmaya hatta ölümle sonuçlanmasına neden olabilen dış etkenlerle meydana gelen her türlü olay adli olgu olarak kabul edilmektedir. Modernleşmenin bir etkisi olarak kadınların iş hayatına katılımı ve ev dışında geçirdikleri zamanın artmasıyla dış etkenlere maruz kalma ihtimallerinin yükselmesi sonucu kadınların adli olgu olarak daha sık oranda karşımıza çıkmasına neden olmaktadır. Çalışmamızda adli rapor düzenlenmek üzere kliniğimize yönlendirilen kadın olgular incelenerek, adli nitelikli kadın olguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: 01.01.2015-31.12.2019 tarihleri arasında Anabilim Dalımıza adli rapor düzenlenmesi amacıyla yönlendirilen 443 kadın olgu, geriye dönük olarak değerlendirilerek; yaş, olay türü, yaralanmanın niteliği, olayın gerçekleşme zamanı ile polikliniğe müracaat zamanı ve adli rapor sonuçları yönünden incelenmiştir.
Bulgular: Anabilim Dalımıza beş yıllık süre içerisinde başvuran 1450 olgunun %30,6 (n=443)’sı kadın olup, yaş ortalaması 29,36±15,91 bulunmuştur. Olay türleri incelendiğinde; en sık %35,2 ile trafik kazası, ikinci sıklıkta ise %30,2 ile etkili eylem olgularının olduğu görülmüştür.
Sonuç: Çalışmamızdaki beş yıllık süre içerisinde polikliniğimize başvuruların yaklaşık üçte birini kadınlar oluşturmaktadır. Ülkemiz nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan kadın bireylerin, azımsanamayacak oranda, travmalar nedeniyle mağdur olmaları, bireysel ve toplumsal kayıplar, maddi ve manevi zararlar oluşturmaktadır. Bu zararların önlenmesinde; koruyucu hekimliğin gereği olarak bireysel dikkat göstermek, toplumsal önlemlerin alınmasına kılavuzluk etmek, olaylar meydana geldiğinde de olguların adli tıbbi değerlendirmelerin hızlı ve eksiksiz bir şekilde yapılarak adli sürecin işlemesi son derece önem taşımaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 8 Sayı: 3 |