Giriş ve Amaç: Yıkıcı deprem yaşayan üniversite öğrencilerinin yaşadıkları sorunlar karşısında algıladıkları stresin geleceğe umutla bakma düzeylerine etkisini belirlemek amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Bu araştırma tanımlayıcı ve ilişki arayıcı niteliktedir. Araştırmanın örneklemini, bir devlet üniversitesinde öğrenim gören, yıkıcı deprem bölgesinde ikamet eden 365 kadın ve erkek öğrenci oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında Tanımlayıcı Özellikler Bilgi Formu, Algılanan Stres Ölçeği ve Sürekli Umut Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler, One Way Anova testi, Independent T testi ve Pearson Korelasyon analizi kullanılmıştır.
Bulgular: Araştırmaya katılan katılımcıların %76,2’si kadın, %75,9’u 18-21 yaş arasında, %29,6’sı Adana, %18,1’i Hatay ve %8,8’i Kahramanmaraş’ta ikamet etmektedir. Katılımcıların %69,9’unun depremde bir yakınının yaralandığı, %65,5’inin depremde bir yakınının vefat ettiği, %26,6’sı umutla bakmadığını, %19,7’sinin gelecekten beklentisinin olmadığını ifade etmişlerdir. Katılımcıların Algılanan Stres ve Sürekli Umut ölçeğinden ve tüm alt boyutlarından alınan toplam puanlar arasında anlamlı ve negatif yönde ilişki olduğu belirlenmiştir (p0,01; r:-0,432).
Sonuç: Algılanan stres ortalaması yüksek olan öğrencilerin sürekli umut düzeyleri ortalamasının düşük olduğu belirlenmiştir. Algılanan stres ölçeğinde gelecekten beklentisi olmayan öğrencilerin algıladıkları stresin güzel bir gelecek isteyenlerden daha yüksektir.
Algılanan Stres Algılanan Stres ve Umut İlişkisi Deprem Deprem ve Umut İlişkisi Üniversite Öğrencileri
Araştırma boyunca Helsinki Deklarasyonu'nun hükümlerine bağlı kalınmıştır. Tarsus Üniversitesi Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulundan 19/10/2023 tarih ve 2023/02 sayı ile etik kurul onayı alınmıştır. Araştırmaya katılan kişilere araştırmanın amacı anlatılmış olup, ‘Bilgilendirilmiş Olur’ onamları alınmıştır.
Aim; It was aimed to determine the effect of the stress perceived by university students who experienced a devastating earthquake on their level of looking to the future with hope.
Method; This study is descriptive and correlational. The sample of the study consisted of 365 male and female students studying at a state university and residing in a devastating earthquake zone. Descriptive Characteristics Information Form, Perceived Stress Scale and Trait Hope Scale were used to collect the data. Descriptive statistics, One Way Anova test, Independent T test and Pearson Correlation analysis were used in the evaluation of the data.
Results; Of the participants, 76.2% were female, 75.9% were between the ages of 18-21, 29.6% resided in Adana, 18.1% in Hatay and 8.8% in Kahramanmaraş. 69.9% of the participants stated that one of their relatives was injured in the earthquake, 65.5% stated that one of their relatives died in the earthquake, 26.6% stated that they did not look with hope, and 19.7% stated that they had no expectations from the future. It was determined that there was a significant and negative relationship between the total scores obtained from the Perceived Stress and Continuous Hope scale and all its sub-dimensions (p<0,01; r:-0,432).
Conclusion; It was determined that students with high mean perceived stress had low mean levels of trait hope. In the perceived stress scale, the stress perceived by students who have no expectations from the future is higher than those who want a good future.
Perceived Stress Perceived Stress and Hope Relationship Earthquake Earthquake and Hope Relationship University Students
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre Sağlığı, Halk Sağlığı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Eylül 2025 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Temmuz 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 3 |