Bu araştırmada çalışma hayatındaki kadın ve erkeklerin kendilerini nasıl tanımladıkları, kendilerine ilişkin algıları ve farkındalıkları karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Buradaki anahtar unsur, kültür ve birey arasındaki etkileşimin önemli bir tartışma konusu olan benlik kavramıdır. Bu bağlamda, çalışan kadın ve erkeklerin benlik tanımlamalarının nasıl olduğu ve bu tanımlamaların bağımlı ve bağımsız benlik ekseninde değerlendirilmeleri, araştırmanın ana sorunsalıdır. Sembolik etkileşimci perspektiften hareketle şekillendirilen yirmi ifade testi aracılığıyla toplanan veriler, içerik analizine tabi tutulmuş ve yazındaki “Referans Çerçevesi” temel alınarak incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, kadın ve erkek katılımcıların benlik tanımlamalarının birbirlerine oldukça benzer özellikler gösterdikleri belirlenmiştir. Toplulukçu bir kültürel bağlamdaki her iki grubun da bağımsız benlik tipolojilerine yakın oldukları saptanmıştır. Öte yandan bağımsız benlik kadar güçlü olmasa da bağımlı benlik açısından da her iki grubun da kendilerini işe ilişkin tanımlamalarla ifade ettikleri saptanmıştır. Bağımsızlık yönü karşılıklı bağımlılık yönünden güçlü çıkan hem kadın hem de erkek katılımcıların aidiyet ve uyumlaşma yönlerindense özgür ve ayrık olma yönlerinin daha baskın olduğu ifade edilebilir
In the current research, self-descriptions, self-perceptions and selfawareness of working men and women have been researched in a comparative way. The main point of mentioned investigation is self-concept which is one of the main discussions of interaction between individual and culture. The purpose of the current research is to examine differences between men and women’s self-descriptions and to investigate self-descriptions from the view of independent and dependent self construals. The data collected by utilizing 20 statement test from the view of symbolic internationalist perspective, was analyzed with content analyzing method and categorized with referential frame. According to the results, both male and female participants describe themselves in similar ways. Even participants work and live in a collectivist cultural context but they all have a tendency on describing themselves with independent self-construal. After describing themselves with personal traits, both participant groups describe themselves with work roles, statues and responsibilities. Their tendency on independency is more dominant than committing and adjusting to a social context
Diğer ID | JA27YK72CS |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 13 Sayı: 25 |