Nowadays, new media as a public sphere is at the center of an individuals’ communication and has become a highly disputed territory. Contrary to Habermas’ public sphere, which is egalitarian, inclusive, non-hierarchical, and open-centered, new social media is a medium that is technologybased, virtual, anonymous, nonpublic, and considerably steered by political and economic powers. However, despite its deficiencies and precarious issues related to limits and procedures, new media enables its users to react to, share opinions on, and offer solutions on social subjects. Currently, it is debated whether it is a public sphere or not. Studies that question the eligibility of new media as a public sphere emphasize its potential even if they believe that it does not have the ideal public sphere criteria yet. Through Habermas’ public sphere and its related concepts, along with the views of communication academicians, this study attempts to explain the public sphere features of new media and its inclination toward communicative actions. By employing the judgment sampling technique, 18 academicians from 15 different universities are selected. The selected academicians have all conducted research on new media and Habermas. After the interview, the academicians’ responses to the questions are grouped under four titles: “Conceptualization of new/social media as a public sphere,” “inclination toward communication,” “technical, political, and commercial obstacles in accessing public sphere,” and “the essence and quality of knowledge in new publicity.” This study concludes that although new media has significant potential as a public sphere, it does not allow interactive communication in its current form; its commercial and technical structure affects publicity negatively; the pressures of control and surveillance cause concerns in the public sphere; and the information processes have a quality problem.
Public sphere internet/new media as a public sphere Habermas’ public sphere communicative action academic opinions
Günümüzde bireylerin iletişim eylemlerinin merkezinde yer alan yeni/sosyal medyanın kamusal alan olduğu tartışmalı bir konudur. Habermas’ın kamusal alan düşüncesi eşitlikçi, kapsayıcı, hiyerarşik olmayan ve aleniyet temelli yapısına karşın yeni/sosyal medya, teknoloji dolayımlı, sanal, anonim, aleniyetten uzak ve daha önemlisi siyasi ve iktisadi güçlerin yön verdiği bir mecradır. Yeni medyayı veya yeni medyanın kamusal alan potansiyelini sorgulayan çalışmalar, yeni medyanın ideal kamusal alan ölçütlerine ulaşamamış olsa da bir potansiyel barındırdığını vurgulamaktadır. Bu çalışmada yeni medyanın kamusal alan niteliği Habermas’ın kamusal alan ve ilişkili kavramlarıyla açıklanmaya ve iletişim akademisyenlerinin görüşleriyle birleştirilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda Türkiye’nin farklı üniversitelerinden, büyük ölçüde yeni medyayı ve Habermas’ı bilimsel çalışma alanı olarak belirlemiş iletişim akademisyenlerinin görüşlerine başvurulmuştur. Yargısal örnekleme tekniğiyle 15 farklı üniversiteden 18 iletişim akademisyeniyle görüşülmüştür. Görüşmelerin tamamlanmasının ardından; ‘kamusal alan olarak yeni medyayı kavramsallaştırma’, ‘yeni medyanın iletişimsel eyleme yatkınlığı’, ‘kamusal alana erişimde politik, ticari ve teknik engeller’, ‘yeni kamusallıkta bilginin niteli(ksiz)liği’ olmak üzere 4 analiz başlığı altında, konu ele alınmıştır. Araştırmada, yeni medyanın kamusal alan olarak önemli bir potansiyele sahip olmakla birlikte, mevcut haliyle, etkileşimsel bir iletişime izin vermediği, ticari ve teknik yapısının kamusallığı olumsuz etkilediği, denetim ve gözetim baskılarının kamusal alanda kaygılar yarattığı ve bilginin nitelik olarak sorun barındırdığı sonuçlarına ulaşılmıştır.
Kamusal alan kamusal alan olarak yeni medya Habermasçı kamusal alan iletişimsel eylem akademisyen görüşleri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 23 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |