Bu çalışmanın konusunu lineer tarihsel bağlamda mahremiyet olgusunun birey ve toplum odağında geçirdiği evreler oluşturmaktadır. Kuramsal açıdan bu evreler, çalışmada modernite perspektifinden değerlendirilmiştir. Enformasyon toplumu-nun gelişimiyle modernlik düşünümsel bir boyuta doğru evrilmiştir. Söz konusu evrim de toplumsaldaki birçok katmanı değiştirmiştir. Bu değişim başta birey olmak üzere kamusal alan ve özel alanı da etkilemiş, sınırları dönüşmüştür. Düşünümsel modernite ile birlikte yeni iletişim teknolojilerinin kullanımı bireyler ve coğrafyalar arasındaki sınırları kaldırmış, paylaşım ve haberleşme küresel bir boyut kazanmıştır. Bu süreçte gözetim olgusunun öne çıkışı, sosyal paylaşım platformlarının yaygınlaşması mahremiyet olgusunu yeniden şekillendirmiş ve kendi içinde dönüştürmüştür. Günümüz enformasyon toplumunda mahremiyet kişiden kişiye göre değişmiş, kuşaklararası farklı anlam bütünlüklerine sahip olmuştur. Mahremiyet, toplumsal değişimler, medya kullanımı, küresel göstergeler, din, gözetim ve risk toplumu gibi kavramlar ekseninde farklı kuşaklarda farklı anlamlar bulan bir olgu haline gelmiştir. Bu çalışmada tasarlanan araştırma, mahremiyetin dönüşüm niteliklerini ortaya koymak ve bu nitelikleri anlamak adına, fenomenolojik yaklaşımla üç ayrı kuşağı temsil eden kadın ve erkeklerle gerçekleştirilmiştir. Üç kuşağı temsil eden kadın ve erkeklerle yapılan görüşmeler, mahremiyeti işaret eden olgula-rın kuşaklararasında kimi zaman benzerlik gösterdiğini, kimi zaman da farklı noktalarda durduklarını, dolayısıyla da mahremiyetin kesin ve belirgin sınırlarla tanımlanamayacağını ortaya koymuştur.
This study focuses on the historical changes in the concept of privacy—both at the level of the individual and at the level of society. These changes have been evaluated in relation to the question of modernity. With the advent of information socie-ty, modernity developed a dimension of thoughtfulness. In other words, evolution has changed many layers of society. This change has affected the public and the private space, especially at the level of the individual. The borders between the public and the private have been transformed. Along with reflexive modernity, the use of new communication technologies has shifted the boundaries between individuals and geographies. As a result, and sharing and communication have gained a global dimension. In this process, the emergence of surveillance and the spread of social-sharing platforms has reshaped and transformed the phenomenon of privacy. In today’s information society, privacy is conceived differently by different peo-ple. People’s conceptions are also influenced by inherited meanings. In addition, the following aspects related to privacy are also conceived differently: social changes, media use, global indicators, religion, surveillance, and risk society. The research adopts a phenomenological approach. It involved interviews with women and men from three distinct generations. The interviews showed that some of the aspects related to privacy have been conceived similarly across generations, whereas some aspects have been conceived differently. As a result, the question of confidentiality cannot be defined in a clear and definite manner.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 54 |