International human rights treaties have a crucial function in labour relations, just as they do in other areas of law. Individuals are no longer subjects solely to the national law established by the legislative body of the state in which they are citizens; instead, they are also subjects of international human rights law that emerges through the collective will of states, aiming to provide stronger guarantees for individuals’ fundamental rights and freedoms, evolving according to the conditions of the day. In this context, a national judge assigned to resolve a dispute related to a worker's fundamental rights and freedoms in the 21st century will not be content with evaluating the dispute solely following national legislation and precedents.
Indeed, the judge must not disregard the common values of democratic societies to which Türkiye has committed to adhere and must consider the approach adopted in international human rights documents, including interpretations and precedents related to these documents, when dealing with the matter. In this regard, following a recent decision by the Court of Cassation addressing the right to unionize, this study, in accordance with Article 90/5 of the Constitution, focuses on how the judge will apply international norms under what conditions and through what interpretative method, considering the case law of the European Court of Human Rights (ECtHR); the approach of the Constitutional Court and the Court of Cassation on the subject is also evaluated.
worker’s fundamental rights and freedoms union rights Article 90/5 of Turkish Constitution international human rights treaties self-executing effect European Court of Human Rights dynamic interpretation of the ECtHR
Uluslararası insan hakları belgeleri, hukukun diğer alanlarında olduğu gibi iş ilişkileri açısından da çok önemli bir işleve sahiptir. Birey artık sadece vatandaşı olduğu devletin ulusal yasama organının ihdas ettiği ulusal hukukun değil; devletlerin ortak iradeleriyle ortaya çıkan, günün koşullarına göre evrilerek bireyin temel hak ve özgürlüklerine daha güçlü güvenceler sağlamayı hedefleyen uluslararası insan hakları hukukunun da bir öznesi konumundadır. Bu doğrultuda, XXI. yüzyılda işçinin temel hak ve özgürlüklerini ilgilendiren bir uyuşmazlığı çözmekle görevli ulusal yargıç, uyuşmazlığı yalnızca ulusal mevzuat ve içtihat doğrultusunda değerlendirmekle yetinemeyecektir. Gerçekten yargıç, ülkemizin standartlarına uymayı taahhüt ettiği demokratik toplumların ortak değerlerini göz ardı edemeyecek ve uluslararası insan hakları belgeleri ile bu belgelere ilişkin yorum ve içtihatlarda konunun nasıl bir yaklaşımla ele alındığını dikkate almakla yükümlü olacaktır. Bu kapsamda, Yargıtayın sendika hakkına ilişkin yakın tarihli bir kararının konuyu yeniden gündeme getirmesi üzerine bu çalışmada, Anayasa m. 90/5 uyarınca, uluslararası normların yargıç tarafından hangi koşullarda ve AİHM içtihadı ışığında hangi yorum yöntemiyle uygulanacağı üzerinde durulmuş; konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi ve Yargıtayın yaklaşımı da değerlendirilmiştir.
İşçinin temel hak ve özgürlükleri sendikalar haklar Anayasa m. 90/5 uluslararası insan hakları belgeleri doğrudan etki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi dinamik yorum metodu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk ve İktisat |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 4 Nisan 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 3 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |