Pythagoras and Pythagoreanism have a different position in the ancient philosophy tradition. The reason for this is the eclectical structure of Pythagoreanism which has syncretized from Orphism, Indian and Egyptian religions with philosophy. Orphism of these religions is especially important for affecting Pythagoreanism the most and giving to the ancient Greek religion a mystical content. Orphism which is a mystery cult is based on Orpheus, the poet, who sometimes is identified with Pythagoras in philosophy and the history of religions. Orpheus, was attributed divine character by virtue of his beautiful voice and hymns in the ancient history, has brought many religious and philosophic elements such as reincarnation and unity with God to the Greek religion. The way of life and creeds of Orphism based on asceticism and wisdom, first affected Italian philosophy starting from Pythagoras and, later influenced both philosophy and the other religions such as Judaism and Christianity through Plato. The reason for this was the Orphism’s stronger theological structure than the Greek religion had. Thus, philosophy, the Miletus philosophers tried to purify from the Homeric religion, has regained some spirituality through Orphism and Pythagoras. Pythagoras, a philosopher and a religious leader, accepted students to his philosophy school by initiation in Crotone. In this way, Pythagoreanism gained the quality of both a school of philosophy and a community of mystery. In this school, Pythagoras constituted a strong natural philosophy based on the idea of arkhe consisting of numbers, and the system of mathematics and music. At the same time, for he was a religious leader, Pythagoras used his school both to teach philosophy and to celebrate the teletaic mystery rituals of Orphism. According to the Pythagoreans, as a master, Pythagoras has united with the spirit of Dionysos and has privileged to rise to the World-Soul of God. Due to this union, it has been believed that Pythagoras received revelations from Dionysos and knew the secrets of God’s spirit. Similarly, Pythagoras’ students of philosophy also joined these rituals. They, on the one hand, witnessed to the divine union of Pythagoras, on the other hand, experienced the communication with the subordinate gods, called daemons, allied to Dionysos. Through these mystical rituals in Pythagorean school, it was believed that the philosophical knowledge was not only a reasoning, but also a divine wisdom obtained from the divine word. Therefore, Pythagoreanism accepted that philosophy is from God and it is a way of life which rises the human to the divine level. According to Pythagoras philosophy, thinking about God is equal to dealing with natural philosophy. Because Pythagoreanism, that has a pantheistic belief in God, has acknowledged God and nature as the same. Additionally, the natural philosophy of the school was established on the Monad idea which has been accepted as the World-Soul. For Pythagoreanism, Monad is not a number, but it is the ONE as the source of all numbers and a theological principle. The ONE, which symbolizes God and the cosmic unity, brings into existence the life by limiting the chaos caused by the TWO. Similarly, the TWO, not a number but a principle, has been used in a positive sense in Anaximander and was called apeiron, meant “infiniteness”. But, for Pythagoras, infiniteness was a negative circumstance. For this reason, the TWO/Apeiron has been accepted as a female being which corresponds to limitless absence and evil. By Monad’s confinement the Apeiron had been passed into the cosmos, the cosmic harmony had been balanced and a spheric being had emerged. This is “unity” which corresponds with both the World Soul Monad and the nature in the Pythagorean philosophy. This study will discuss the notion of Monad which is known as the World-Soul and God in Pythagorean philosophy, from a perspective of the history of religions. In this context, the sources and knowledge of history of philosophy will be used by methods of the history of religions. Starting from Orphism, Monad will be discussed within similar mythical elements. Thus, the origin of the Pythagorean philosophy in ancient religions will be determined and the theological infrastructure will be shown.
History of Religions Philosophy Pythagoreanism Monad World-Soul Orphism Apollo Dionysos
Pythagoras ve Pythagorasçılık, antik felsefe geleneğinde farklı bir yere sahiptir. Bunun sebebi Pythagorasçılığın Orfizm, Hint ve Mısır dinlerinin felsefe ile harmanlanmasından oluşan eklektik yapısıdır. Bu dinlerden Orfizm, Pythagorasçılığı en çok etkilediği ve antik Yunan dinine mistik bir muhteva kazandırdığı için bilhassa önemlidir. Bir sır dini olan Orfizm, felsefe ve dinler tarihinde kimi zaman Pythagoras ile özdeşleştirilen Ozan Orfeus’a dayanır. Sesinin güzelliği ve ilahileri ile antik dönemde kendisine ilahi bir nitelik atfedilen Orfeus, reenkarnasyon ve Tanrı’yla bir olma gibi pek çok ögeyi Yunan dinine kazandırmıştır. Orfizm’in katı çilecilik ve hikmet anlayışına dayalı yaşam tarzı ve öğretileri Yunan dininden daha güçlü bir teolojik altyapıya sahip olduğu için Pythagoras’tan itibaren önce İtalyan felsefe geleneğini etkilemiş, oradan da Platon aracılığıyla gerek felsefe gerekse Yahudilik, Hıristiyanlık gibi diğer dinleri de etkilemiştir. Böylece Milet filozoflarının homerik dinden arındırmaya çalıştığı felsefe, Orfizm ve Pythagoras sayesinde yeniden bir nebze mistik ruh kazanmıştır. Bir filozof aynı zamanda da dinî bir cemaatin de lideri olan Pythagoras, Kroton’da kurduğu “Düzen” isimli felsefe okuluna inisiye usulü ile öğrenci kabul etmiştir. Böylece Pythagorasçılık hem bir felsefi ekol hem de inisiyetik bir sır cemaati olma niteliği kazanmıştır. Pythagoras, bu okulda, sayılardan oluşan arkhe düşüncesinin yanı sıra matematik ve müzik sistemine dayanan güçlü bir doğa felsefesi kurmuştur. Aynı zamanda o dinî bir lider olduğu için okulunu hem felsefe öğretmek hem de orfik bir ritüel olan teletaik sır ayinlerini yönetmek için de kullanmıştır. Pythagorasçılara göre o, bir üstad olarak bu ayinlerde Dionysos’un ruhu ile birleşerek Tanrı’nın Külli Ruh’una yükselme ayrıcalığı kazanmıştı. Bu birleşme sayesinde Pyhtagoras’ın Dionysos’tan vahiy aldığına ve Külli Ruh’un sırlarına vakıf olduğuna inanılıyordu. Benzer şekilde Pythagoras’ın felsefe öğrencileri de bu ayinlere katılıyordu. Onlar bir yandan Üstad Pythagoras’ın tanrısal birleşmesine şahit oluyor diğer yandan da Dionysos’a bağlı ikincil tanrılar yani demonlarla iletişime geçmeyi deneyimleyebiliyorlardı. Pythagorasçılık’ta icra edilen bu mistik ayinler sayesinde elde edilen felsefi bilginin sadece bir akıl yürütme olmadığı aynı zamanda ilahi kelamdan edinilen tanrısal bir ilim olduğuna inanılıyordu. Bu sebeple Pythagorasçılık felsefeyi, kaynağı Tanrı’da olan ve insanı tanrısallık makamına ulaştırma işlevine sahip bir yaşam tarzı olarak kabul ediyordu. Pythagoras felsefesine göre Tanrı ile ilgili düşünmekle doğa felsefesiyle uğraşmak aynı şeydi. Çünkü panteist bir Tanrı inancına sahip olan Pythagorasçılık, Tanrı ile doğayı aynı varlık olarak kabul ediyordu. Buna bağlı olarak ekol, doğa felsefesini Külli Ruh kabul ettikleri Monad anlayışı üzerine kurmuştu. Varlığın temel ilkesini sayı arkhesine dayandıran Pyhtagorasçılık için Monad, aslen bir sayı değil, bütün sayıların kaynağı ve teolojik bir ilke olduğuna inanılan BİR’di. Külli Ruh olan Tanrı’ya tekabül eden ve kozmik bir vahdeti simgeleyen BİR, karşıtı olan İKİ’nin yol açtığı kaosu sınırlandırmasıyla hayat var ediyordu. Benzer şekilde bir sayıdan değil ilke olan İKİ, Anaksimandros’ta olumlu anlamda kullanılmış ve “sınırsızlık” anlamındaki apeiron şeklinde ifade edilmişti. Fakat Pythagoras için sınırsızlık negatif bir hâl olduğu için İKİ/Apeiron, varlık öncesi sınırsız yokluk ve kötülük haline denk düşen dişil bir varlık kabul edilmişti. Monad’ın, Apeiron’u sınırlamasıyla kozmosa geçilmiş, kozmik denge (harmoni) kurulmuş ve küresel bir varlık hali ortaya çıkmıştır. İşte bu, Pythagorasçı doğa felsefesinde hem Külli Ruh Monad’a hem de doğanın kendisine tekabül eden “vahdet” halidir. Pythagorasçı felsefede Külli Ruh ve Tanrı’yı ifade eden Monad kavramının ele alınacağı bu çalışma, felsefe tarihinin konusu olan bir meseleyi dinler tarihi perspektifiyle ele alacaktır. Bu bağlamda felsefe tarihinin kaynak ve bilgi birikimi, karşılaştırmalı dinler tarihi yöntemiyle kullanılacak ve Pythagorasçı Monad Orfizm’den başlayarak mitlerdeki benzer ögelerle ele alınacaktır. Böylece Pythagorasçı felsefenin antik dinlerdeki kökeni tespit edilerek teolojik altyapısı ortaya konacaktır.
Dinler Tarihi Felsefe Pythagorasçılık Monad Külli Ruh Orfizm Apollon Dionysos
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 11 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.