Bu çalışmanın amacı dindarlığın psikolojik iyi oluş üzerine etkisini meta-analiz yöntemiyle incelemektir. Ayrıca çalışmada meta-analiz sonucu hesaplanan etki büyüklüğüne neden olabileceği düşünülen moderatör değişkenlerin varlığı da incelenmiştir. Bu amaçlarla seçim kriterlerine uygun araştırmalar tespit edilmiştir. Bu bağlamda tarih kriteri konulmaksızın dindarlık ve psikolojik iyi oluş arasındaki ilişkiyi inceleyen ve meta-analizde kullanılan örneklem sayısı ve pearson korelasyon katsayısı (r) değerini içeren uygun 10 tez çalışmasının etki büyüklüğü hesaplanmıştır. Çalışmaya dahil edilen bu tezlerin 3’ü doktora (%30), 7’si ise yüksek lisans tezidir. Örneklem sayısı ise 3.848 (%65,06)’sı doktora ve 2.066 (%34,94)’ü yüksek lisans olmak üzere toplamda 5.914 kişiden oluşmaktadır. Verilerin analizinde CMA (Comprehensive Meta Analysis 2.0) istatistik paket programı kullanılmıştır. Çalışmaya dahil edilen araştırmaların yayım yanlılığı “huni saçılım grafiği”, “Classic fail-safe N”, “Begg ve Mazumdar sıra korelasyonları” ve “Egger’s regresyon analizi” istatistiği yöntemleriyle ayrı ayrı incelenmiştir. Bu istatistiki incelemeler sonucunda yayım yanlığının varlığına ilişkin kanıtlar bulunamamıştır. Çalışmaya dahil edilen araştırmaların etki büyüklüğünün hesaplanmasında hangi modelin kullanılacağını tespit etmek için heterojenlik testi yapılmıştır. Heterojenliğine yönelik Q(sd=9) istatistiği değeri 114,90 olarak hesaplanmıştır (p<.01). Elde edilen Q değerinin ki-kare tablosundan okunan 9 serbestlik derecesi ve .05 güven seviyesindeki değeri (sd=9, χ2(0,05)16,919) aşması verilerin heterojen olduğu anlamına gelir. Heterojenliği belirlemek için kullanılan bir diğer yöntem de I2 yüzdelik değerinin hesaplanmasıdır. Elde edilen verilerden hesaplanan I2 değeri %92,167’dir. Bu değer için literatürde referans noktaları %25, %50 ve %75 olmak üzere düşük, orta ve yüksek şeklindedir. Bu açıdan I2=92,167 değeri ile etki büyüklükleri dağılımının yüksek seviyede heterojen olduğu görülmektedir. Heterojenlik testi sonuçlarına göre meta-analizde sabit etkiler (fixed effects model) ve rastgele etkiler (random effects model) olmak üzere ortalama etki büyüklüğünü elde edebileceğimiz iki model bulunmaktadır. Sabit etkiler modeli, toplanan araştırmaların hepsinin tamamen aynı etkiyi tahmin etmesi varsayımına dayanmaktadır. Sabit etki modelleri, araştırma sonuçları arasındaki varyansın birbirleriyle ilişkili verilerden kaynaklandığını varsaymaktadır. Rassal etki modeli ise araştırmaların kendi içlerindeki varyansı ve araştırmalar arası varyansı dikkate alarak bir değerlendirme yapılmasının daha doğru olduğunu öngörmektedir. Rassal etki modelinde tüm araştırmalar arasında etki büyüklüğü bakımından farklar olduğu varsayılmaktadır. Bu çalışma heterojen yapıda olduğu için meta-analiz işlemlerinde rassal etkiler modeli kullanılmıştır. Meta-analize dahil edilen araştırmalardaki verilere göre rassal etkiler modeline göre etki büyüklüğü pozitif yönlü .143 olarak hesaplanmıştır. Bu etki büyüklüğünün alt sınır değeri .042 ve üst sınır değeri .243 olarak hesaplanmıştır. Bu etki büyüklüğünün zayıf düzeyde olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Dindarlık ile psikolojik iyi oluş arasındaki ilişkiye etki edebilecek moderatör değişkenler olarak yayım türü ve örneklem grubu düşünülmüştür. Bu kapsamda meta-analize dahil edilen çalışmaların karma etkiler modeline göre alt örneklem grupları için ortalama etki büyüklüğü Fisher z cinsinden sırasıyla şehit aileleri .203, öğrenciler .148, öğretmenler .233, yaşlılar -.097, cenaze işleri personeli .098 ve karma örneklem grubu .165 olarak hesaplanmıştır. Bu alt gruplar için ortalama etki büyüklüğü istatiksel olarak anlamlı bulunamamıştır (QB=1,577; p>0,05). Buna göre meta-analize dahil edilen çalışmaların örneklem gruplarının dindarlık psikolojik iyi oluş ilişkisinde moderatör rol oynamadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra yayım türü grupları için ortalama etki büyüklüğü Fisher z cinsinden sırasıyla doktora .193 ve yüksek lisans .118 olarak hesaplanmıştır. Bu alt gruplar için de ortalama etki büyüklüğü istatiksel olarak anlamlı bulunamamıştır (QB=0,384; p>0,05). Başka bir ifadeyle yayım türü dindarlık ile psikolojik iyi oluş ilişkisinde moderatör rol oynamamaktadır.
Din Psikolojisi Dindarlık Ruh Sağlığı Psikolojik İyi Oluş Meta-Analiz
The aim of this study is to analyse the effect of religiosity on psychological well-being via meta-analytical method. In addition, the presence of moderator variables that may cause the influence quantity which was calculated as a result of meta-analytical process, is analysed. For these aims, studies that are suitable for the criterion of choice were identified. Within this context, without applying a criterion for date, the influence quantity of 10 thesis studies were calculated, which analyse the correlation between religiosity and psychological well-being, and which include the number of samples used in meta-analysis and the number of pearson correlation coefficient (r) valu. Regarding the theses included in this study, 3 (30%) of them doctoral theses and 7(70%) of them are master’s theses. The number of people in samples is 5.914, 3.848 (65,06%) of which are from doctoral, and 2.066 (34,94%) of which are from master’s theses. For the analysis of the data, CMA (Comprehensive Meta-Analysis 2.0) statistical package program was used. The publication bias of the researches covered in this study was analysed via “Funnel Plot Graphic”, “Classic fail-safe N”, “Begg and Mazumdar rank correlations” and “Egger’s regression test” statistics methods. As a result of these statistical analyses, no evidence of publication bias has been found. Heterogeneity test was conducted to identify which model is to be used in measuring the influence quantity of the researches included in the study. The Q(sd=9) statistical value for its heterogeneity was measured as 114,90 (p<.01). If the obtained Q value read from the chi-square table (sd=9, χ2(0,05)16,919) exceeds 9 degree of freedom and .05confidence level values, it means that the data is heterogeneous. Another method used to determine heterogeneity is to measure I2 percentage value. The I2 value calculated through the obtained data is 92,167%. In the literature, the reference points for this value are respectively 25%, 50%, 75% as low, medium and high. In this sense, it is seen that the influence quantity distributions are highly-heterogeneous with a value of I2=92,167. According to the heterogeneity test results, there are two models, via which we can find the average influence quantity in meta-analysis namely, fixed effects model and random effects model. The fixed effects model depends on the assumption that all the compiled researches predict exactly the same influence. The fixed effect models assume that the variance between the results of researches stem from the data connected to one another of the researches. Random effects model, however, projects that it is better to make an analysis considering the variance inside and between the researches. It is assumed, in random effects model, that there are differences in terms of influence quantity between all researches. Since this study is heterogeneous, random effects model was used in meta-analysis process. According to the data included in meta-analysis, the influence quantity was calculated as positive .143. The lower limit for this influence quantity was calculated as .042, and the upper limit was calculated as .243. It was concluded that this influence quantity was in a low level. Scientific publication types and sample group were considered as moderator variables which can influence the relation between religiosity and psychological well-being. In this context, the average influence quantity of the studies covered in meta-analysis according to the mixed effects model for the subsample group in Fisher’s z is respectively .203 for families of martyrs, .148 for students, .233 for teachers, -.097 for the elderly, .098 for funeral service workers and .165 for mixed sample group. The average influence quantity for these subsample groups was not considered to be statistically significant (QB=1,577; p>0,05). According to this, it was concluded that the sample groups in the studies covered in the meta-analysis did not have a moderator role in the relationship between religiosity and psychological well-being. In addition, the average influence quantity for scientific publication types in Fisher’s z is respectively .193 for PhD, and .118 for master’s degree. The average influence quantity for these subsample groups was not considered to be statistically significant (QB=0,384; p>0,05), either. In other words, the type of publication does not play a moderator role in the relationship between religiosity and psychological well-being.
Psychology of Religion Religiosity Mental Health Psychological Well-Being Meta-Analysis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 18 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 25 Sayı: 2 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.