Previous research has demonstrated that a positive subjective relationship with God was associated with better mental health outcomes. On the other hand, it has been known that childhood traumas are the strongest risk factors for almost all common mental disorders. For that reason, investigating the relationship between childhood traumas and God image and the factors that mediate this relationship is crucial for the clinical works conducted with the religious clients who report a history of childhood trauma. Based on the Freud’s projection theory, the early researchers investigating the psychological factors underlying the formation of God image proposed that image of parents might mediates the god image. Their studies revealed inconclusive results. As an alternative to the projection theory, some researchers suggested that the God image was self-referenced. Their research showed that high self-esteem was positively related to image of a loving God and negatively related to image of a rejecting God. The studies comparing these two explanations found that God image was more self-referenced than parent referenced. The attachment theory provides a theoritical framework to integrate these two positions. Studies based on the attachment theory revealed that secure attachment was associated with a loving God image while the insecure attachment was related to a distant and controlling God image. The childhood traumas which are the focus of this study are the experiences that are likely to destroy early attachment pattern and lead to an insecure attachment style in which the self, others and in turn God are perceived in a negative way. Majority of the studies examining the link between childhood traumas and God image demonstrated that the individuals exposed to childhood traumas perceived God as distant, cruel, cold, punishing, unjust and frightening in their adulthood. However, the research investigating the impact of childhood traumas on the adult survivors’ God image has mainly focused on Western Judeo-Christian samples. Despite the prevalence of childhood traumas in Muslim communities, Muslim samples are underrepresented. In addition, it was thought that the self-esteem was the most important factor that mediates the relationship between childhood traumas and positive psychological outputs. Many studies supported that childhood traumas were associated with low self-esteem. However, recently, some criticisms were raised to the concept of self-esteem which has some negative consequences like narcissism, self-centeredness, lack of interest and prejudice towards others. Instead, the concept of self-compassion was proposed. The concept of self-compassion includes a nonjudgmental and warm attitude towards oneself in the face of pain and suffering, and evaluating negative life events as being a part of shared human experience. The studies investigating the relationship between childhood traumas and God image have mainly focused on attachment styles and self-esteem as explanatory factors but ignored the concept of self-compassion. For that reason, in this study, we investigated the relationship between childhood traumas and God image and the mediating role of self-compassion in a sample of Muslim Turkish university students. The data was collected through online questionnaires. Five hundred two participants who were reached through the convenience sampling method, completed Childhood Trauma Questionnaire-Short Form, God Perception Scale and Self-Compassion Scale Short Form. With PROCESS v3.5 macro extension in IBM SPSS 22, a bootstrapping procedure with 5000 resamples was performed to test mediation models. Findings revealed that all childhood trauma forms predicted negative God image. In addition, all childhood trauma forms predicted low self-compassion level. Finally, mediation analysis showed that self-compassion partially mediated the relationship between all forms of childhood trauma and God image. The results were discussed in the light of existing literature. Many studies have shown that self-compassion-based interventions are highly effective with the clients exposed to traumatic experiences. Based on the findings of the present study, it was emphasized that self-compassion-based interventions would contribute to a more positive God image which is one of the important coping resources after stressful life events for religious individuals.
Psychology of Religion Childhood Traumas Child Abuse Child Neglect God Image Self-Compassion Muslims. Din Psikolojisi Çocukluk Çağı Travmaları Çocuk İhmali Çocuk İstismarı Tanrı İmajı Öz Şefkat Müslümanlar.
Araştırmalar, tanrıyla kurulan kişisel adanmaya dayalı olumlu bir ilişkinin, olumlu ruh sağlığı çıktıları ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan, çocukluk çağı travmalarının, birçok yetişkin ruh sağlığı problemi için en önemli risk faktörü olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, çocukluk çağı travmaları ile tanrı imajı arasındaki ilişkiyi ve bu ilişkiye aracılık eden değişkenleri tespit etmek, travma geçmişi bildiren ve tanrı inancı olan danışanlarla yürütülen klinik çalışmalar için önemlidir. Tanrı imajı oluşumunun altında yatan psikolojik süreçleri inceleyen ilk dönem araştırmalar, Freud’un yansıtma kuramından hareketle, ebeveyn imajının tanrı imajına aracılık edebileceğini öne sürmüşlerdir. Bu araştırmalar birbiri ile çelişen sonuçlar elde etmişlerdir. Yansıtma kuramına alternatif olarak, bazı araştırmacılar, tanrı imajının benlik ile ilişkili olduğunu öne sürmüşlerdir. Bu araştırmalar, yüksek benlik saygısının seven, düşük benlik saygısının ise reddeden bir tanrı imajı ile ilişkili olduğunu göstermişlerdir. Bu iki açıklamayı karşılaştıran çalışmalar, tanrı imajının ebeveyn imajından çok benlik referanslı olduğunu ortaya koymuşlardır. Bağlanma kuramı ise benlik referanslı ve ebeveyn referanslı açıklamaları bütünleştiren kuramsal bir çerçeve sunmuştur. Bağlanma kuramı temelinde yapılan araştırmalar, güvenli bağlanma ile seven, güvensiz bağlanma ile uzak ve kontrol eden tanrı imajı arasında ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Bu araştırmanın odağı olan çocukluk çağı travmaları, bireyin erken dönem bağlanma örüntüsüne zarar verebilen ve dolayısı ile bireyin kendisini, diğer insanları ve bir bağlanma figürü olarak tanrıyı daha olumsuz algılamasına yol açabilen yaşantılardır. Çocukluk çağı travmalarının tanrı imajı ile ilişkisini inceleyen araştırmaların çoğunluğu, çocukluk döneminde travmatik deneyimlere maruz kalan katılımcıların, tanrıyı uzak, acımasız, soğuk, cezalandırıcı, adaletsiz ve korkutucu olarak algılama düzeylerinin daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Ancak, bu araştırmaların çoğunluğunun batılı ülkelerde Hıristiyan-Yahudi örneklemlerle yapıldığı, Müslüman toplumlarda çocukluk çağı travmaları yaygın olmasına rağmen, konuyla ilgili araştırmaların sınırlı olduğu da görülmektedir. Yine, çocukluk çağı travmaları ile olumsuz psikolojik çıktılar arasındaki ilişkiye aracılık eden en önemli değişkenlerden birinin benlik saygısı olduğu düşünülmüştür. Çocukluk çağı travmalarının, düşük benlik saygısı ile ilişkili olduğu birçok araştırma tarafından desteklenmiştir. Fakat son dönemlerde, benlik saygısının narsizm, ben merkezcilik, diğerlerine karşı ilgi yoksunluğu ve önyargı gibi sonuçlara neden olduğu düşünülerek yerine öz şefkat kavramı önerilmiştir. Öz şefkat, yaşamdaki acı ve zorluklar karşısında kişinin kendisini karşı yargısız bir tutum sergilemesi ve bu acı verici olayları, insan olmanın bir parçası olarak görmesini içermektedir. Çocukluk çağı travmaları ile tanrı imajı ilişkisini inceleyen araştırmaların, açıklayıcı psikolojik faktörler olarak, genellikle bağlanma stilleri ve benlik saygısına odaklandığı, öz şefkat değişkenini ele almadığı gözlenmektedir. Bu nedenle, bu araştırmada çocukluk çağı travmaları ile tanrı imajı arasındaki ilişkide öz şefkatin aracı rolü Müslüman bir örneklemde incelenmiştir. Araştırmanın verileri online anket tekniği kullanılarak toplanmıştır. Uygunluk örnekleme yöntemi ile erişim sağlanan 502 üniversite öğrencisine Çocukluk Çağı Travma Ölçeği-Kısa Formu, Öz-Şefkat Ölçeği Kısa Formu ve Tanrı Algısı Ölçeği uygulanmıştır. Aracılık analizleri, IBM SPSS 22, PROCESS v3.5 macro uzantısı kullanılarak 5000 bootstrap örneklemi üzerinden gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulguları tüm çocukluk çağı travmaları alt boyutlarının tanrı imajını olumsuz olarak yordadığını göstermiştir. Ayrıca çocukluk çağı travmalarının tüm alt boyutlarının düşük öz şefkat düzeyini yordadığı görülmüştür. Aracılık analizleri sonucunda ise her bir çocukluk çağı travmaları alt boyutunun tanrı imajı ile ilişkisinde öz şefkatin kısmi aracılık etkisi olduğunu gözlenmiştir. Bulgular ilgili alanyazın ışığında tartışılmıştır. Birçok araştırma, travmatik deneyimlere maruz kalan danışanlarla yürütülen klinik çalışmalarda, öz şefkat temelli müdahalelerin oldukça etkili olduğunu göstermektedir. Mevcut araştırma buğuları çerçevesinde, çocukluk döneminde travmatik deneyimlere maruz kalan ve dini inancı olan danışanlarla yürütülecek çalışmalarda, öz şefkat temelli müdahalelerin, stresli olaylar karşısında en önemli baş etme kaynağı olduğu bilinen olumlu tanrı imajını destekleyebileceği vurgusu yapılmıştır.
Din Psikolojisi Çocukluk Çağı Travmaları Çocuk İhmali Çocuk İstismarı Tanrı İmajı Öz Şefkat Müslümanlar.
Herhangi bir kurumdan destek alınmamıştır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 18 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 26 Sayı: 3 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.