Farklılaştırılmış öğretim, her öğrencinin farklı olduğu gerçeğini merkeze alan ve öğretim sürecini bu realiteye göre şekillendiren bir yaklaşımdır. Öğrenme ortamındaki öğrenciler önbilgi, ilgi, ihtiyaç, öğrenme stili, sosyo-kültürel geçmiş, bilişsel-duyuşsal-psikomotor hazırbulunuşluk gibi özellikler açısından birbirinden farklıdır. Farklı özellikteki öğrencilerin öğretimden en iyi şekilde istifade etmeleri için, bu farklılıkları dikkate alarak öğretimi içerik, öğretme-öğrenme süreci ve ölçme-değerlendirme boyutlarında çeşitlendirmek gerekir. Bu çeşitlendirmede öğrencilerin hazırbulunuşluk, ilgi ve öğrenme profilleri bir bütün olarak dikkate alınır. Eğitim programları bireylerdeki benzerlikler dikkate alınarak hazırlansa da, uygulamada öğretmenlerin öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alarak süreci çeşitlendirmeleri ve farklı özellikteki öğrenciler için farklı öğrenme yolları tasarlamaları beklenir. Örgün eğitim içerisinde farklılaştırılmış öğretim yaklaşımıyla planlanması ve uygulanması gereken alanlardan biri de din öğretimidir. Farklılaştırılmış din öğretimi, öğrencilerin dini önbilgileri, dine karşı ilgi ve tutumları, kültürel aidiyetleri ve öğrenme profilleri gibi bireysel farklılıklarını dikkate alarak içerik, öğrenme-öğretme süreci ve ölçme değerlendirme boyutlarında din öğretimini çeşitlendirmektir.
Bu çalışmada Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin farklılaştırılmış öğretime yönelik öz yeterlik algıları incelenmiştir. DKAB öğretmenlerinin farklılaştırılmış öğretime ilişkin öz yeterlik algılarının tespiti, onların Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde farklılaştırılmış öğretime göre planlama, uygulama ve değerlendirme yapabilmedeki başarıları hakkında bilgi vermesi açısından önem arz etmektedir. Araştırmada aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır:
1. DKAB öğretmenlerinin farklılaştırılmış öğretime yönelik öz yeterlik algıları nedir?
2. DKAB öğretmenlerinin farklılaştırılmış öğretime yönelik öz yeterlik algıları ile öğretmenlerin cinsiyet, yaş, hizmet yılı, mezun olunan yükseköğretim programı ve çalıştıkları okul türü özellikleri arasında anlamlı bir ilişki var mıdır?
Araştırma, betimsel bir çalışma olup nicel türde ve tarama modelindedir. Araştırmanın evreni 2021-2022 öğretim yılının 2. döneminde ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında çalışan DKAB öğretmenlerinden oluşmaktadır. Araştırmanın örneklemi, evren içerisinden uygun örnekleme yöntemiyle belirlenmiş 425 DKAB öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmada kullanılan verilerin toplanmasında Mutlu, Öztürk ve Aktekin tarafından geliştirilen Farklılaştırılmış Öğretim Öz Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada toplanan veriler SPSS 25.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir.
Araştırmada elde edilen bulgulara göre, DKAB öğretmenlerinin farklılaştırılmış öğretime ilişkin öz yeterlik algıları yüksek düzeydedir. DKAB öğretmenlerinin yaş, hizmet yılı, çalıştıkları okul türü özelliklerinin, öğretmenlerin farklılaştırılmış öğretime ilişkin öz yeterlik algılarına anlamlı bir etkisi yoktur. DKAB öğretmenlerin cinsiyet ve mezun olunan yükseköğretim programı özellikleri ile öğretmenlerin öz yeterlik algıları arasında anlamlı bir ilişki vardır. Erkek öğretmenler farklılaştırılmış öğretim konusunda kendilerini daha yeterli görmektedirler. İlköğretim DKAB Öğretmenliği programından mezun olan öğretmenlerin öz yeterlik algıları, eski ilahiyat fakültesi olarak nitelendirilen ilahiyat programından mezun olan öğretmenlere göre daha yüksek düzeydedir. Araştırmanın farklılaştırılmış din öğretimi konusunda alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Din Eğitimi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Farklılaştırılmış Öğretim Öz Yeterlik
Differentiated instruction is an approach that centers on the fact that every student is different and shapes the teaching process according to this reality. Students in the learning environment differ from each other in terms of characteristics such as prior knowledge, interest, needs, learning style, socio-cultural background, cognitive-affective-psychomotor readiness. In order for students with different characteristics to benefit from education in the best way, it is necessary to diversify education in terms of content, teaching-learning process and measurement-evaluation dimensions, taking these differences into account. In this diversification, students' readiness, interest and learning profiles are taken into account as a whole. Although educational programs are prepared by taking the similarities between individuals into account in practice, teachers are expected to diversify the process by taking the individual differences of the students into account and design different learning paths for students with different characteristics. One of the areas that needs to be planned and implemented with a differentiated teaching approach within formal education is religious education. Differentiated religious teaching is to diversify religious teaching in terms of content, learning-teaching process and measurement and evaluation dimensions, taking the individual differences of students into account such as their prior religious knowledge, interest and attitudes towards religion, cultural affiliations and learning profiles.
In this study, the self-efficacy perceptions of Religious Culture and Moral Knowledge (“Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi”, abb. DKAB in Turkish) teachers towards differentiated teaching were examined. Determining the self-efficacy perceptions of DKAB teachers regarding differentiated instruction is important in terms of providing information about their success in planning, implementing and evaluating according to differentiated instruction in the Religious Culture and Moral Knowledge course. The research sought answers to the following questions:
1. What are DKAB teachers' self-efficacy perceptions towards differentiated instruction?
2. Is there a significant relationship between DKAB teachers' self-efficacy perceptions towards differentiated instruction and teachers' gender, age, years of service, graduated higher education program and the type of school they work in?
The research is a descriptive study and is of quantitative type and survey model. The population of the research consists of DKAB teachers working in primary and secondary education institutions in the 2nd semester of the 2021-2022 academic year. The sample of the research consists of 425 DKAB teachers selected from the population using the appropriate sampling method. Differentiated Instruction Self-Efficacy Scale developed by Mutlu, Öztürk and Aktekin was used to collect the data used in the research. The data collected in the study was analyzed using the SPSS 25.0 package program.
According to the findings obtained in the study, DKAB teachers' self-efficacy perceptions regarding differentiated instruction are at a high level. The characteristics of DKAB teachers' age, years of service, and the type of school they work in do not have a significant effect on teachers' self-efficacy perceptions regarding differentiated instruction. There is a significant relationship between DKAB teachers' gender and the characteristics of the higher education program they graduated from and their self-efficacy perceptions. Male teachers consider themselves more competent in differentiated instruction. The self-efficacy perceptions of the teachers who graduated from the primary education DKAB Teaching program are at a higher level than the teachers who graduated from the theology (Ilahiyat) program, which is described as the faculty of theology. It is thought that the research will contribute to the field of differentiated religious teaching.
Religious Education Religious Culture and Moral Knowledge Differentiated İnstruction Self-Efficacy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Eğitimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 27 Sayı: 2 |
Cumhuriyet İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.