İslâm fıkhında, ibadetlerden hukukî süreçlere kadar
bütün beşerî faaliyetlerde, kararlar üzerinde belirleyici olan bilgi ve
delillerin kesin nitelikli olması esastır. Bu, doğru ve adil sonuçlara
varabilmenin önemli bir şartıdır. Dolayısıyla şüphenin ve farklı ihtimallerin
varlığından kurtulamamış delillerin karar vermede ve hüküm tesisinde dayanak
olarak görülmesi mümkün olmamaktadır. Bu önemli husus fıkıh kâideleri (kavâid-i
fıkhiyye) olarak da bilinen İslâm hukukunun temel prensipleri arasında da
çeşitli maddeler aracılığıyla yerini bulmuştur. Hz. Peygamber (a.s.) devrinin
İslâm hukukunun ilk uygulama alanı olduğu dikkate alındığında bahsi geçen
ilkenin ve dolayısıyla bu ilkeyi farklı formlarda ortaya koyan fıkıh
kâidelerinin temellerinin de bu dönemde mevcut bulunabileceğini tahmin etmek
zor olmaz. Nitekim hadis kaynaklarında yapılan incelemeler şüphe-hüküm ilişkisi
olarak da isimlendirilebilecek bu konuda kavlî ve fiilî sünnetten çeşitli
örneklerin bulunduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışma söz konusu örneklerin tespitini,
sıhhat durumlarını ve mevzu bahis olan esasla ilgilerini belirlemeyi
amaçlamaktadır.
İslâm fıkhı fıkıh kâideleri hadis kaynakları sünnet şüphe-hüküm ilişkisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 25 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 18 Sayı: 1 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.