Sekülerleşme teorisi hakkında “katı”, “ılımlı” ve “uzlaşımsal” şeklinde ifade edebileceğimiz üç farklı yorum yapılmaktadır: Katı yorumuna göre pozitivizm, rasyonalizm ve modernizmle birlikte dinin siyasal ve sosyal hayatı yönlendirme gücü gittikçe zayıflayacak, neticede bireysel bilinç de dinî duygulardan arınacaktır. Ilımlı yorum, dinin siyasal ve sosyal hayattaki etkinliğinin azalacağını, fakat dinin içselleşip bireyselleşerek varlığını devam ettireceğini ileri sürmektedir. Her iki yorumu eleştirerek uzlaşımcı yaklaşımı benimseyenler sekülerizmin dini, dinin de sekülerizmi etkileyeceğini, yani her iki olgu arasında karşılıklı bir etkileşim olduğunu iddia etmektedirler. Sekülerleşme teorisine itiraz eden araştırmacılar ise yeniden dine dönüşün yaşandığını ısrarla söylemektedir. Ancak, bu noktada dönüş yapılan dinin neliği ve niteliği üzerinde yoğunlaşıldığı görülmektedir. Bu çalışma burada sözü edilen tartışmalara Müslüman Türk toplumu açısından müdahil olmak istemektedir. Çukurova Üniversitesinde lisans düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin zihinlerinde “din” ve “İslam” kavramlarının neler çağrıştırdığı araştırılmıştır. Böylece sekülerleşmeden en çok etkileneceği düşünülen üniversite gençliğinin genel anlamda “din”, özelde ise “İslam dini” hakkındaki düşünceleri analiz edilmiştir. Bulgular “Sosyal Kimlik Teorisi” ve “Sosyal Temsiller Teorisi” bağlamında tartışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2009 |
Gönderilme Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 9 Sayı: 2 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.