İnsan, kendini tanımaya ve kendi dışındaki varlıkları bilmeye çabalayan bir varlık türü olarak, bilgiye konu olan önce kendisi ve kendi türü ile ve daha sonra da kendi dışındaki nesnelerle değişik şekillerde ilişkiye girerek farklı bilgiler edinmektedir. Bu nedenle bilgi konusu insanın var oluşundan bu yana önemini korumakta, bilginin kaynağı, oluşumu, hakikati vb. meseleler çoğu düşünürün ilgisini çekmektedir.
Bilgiye, insana ve evrene ilişkin değerlendirmelere belirli dönemlerde belirli bakış açıları egemen olmaktadır. Toplumda egemen olan “inanç ve değerler” değiştiğinde insanın evrene, bilgiye bakış açısı da değişmektedir ve yeni paradigmalar ortaya çıkmaktadır. Bu paradigmalar da aynı şekilde bilimsel alanda yapılan çalışmaları etkilemekte ve her bilimsel disiplinin kendi yapısına göre bir bilgi anlayışı, diğer adıyla bir epistemolojisi var olmaktadır. Genelde Eğitim, özelde Din Eğitimi de bunlar arasındadır. Epistemoloji, Din Eğitimi Biliminin en önemli boyutlarından birini oluşturur. Çünkü eğitimin öğrenme ile öğrenmenin ise bilgi ile şekillendiği, bu ilişkinin sonunda ise öğrenen bireyin bilgi edindiği söylenebilir. Bu noktada bilgiye yaklaşımın din eğitimi anlayışlarına yansımaları, araştırılması gereken bir konu olarak ortaya çıkmaktadır.
Her toplumda bilginin, kültürün ve değerlerin oluşmasına katkıda bulunan insanlar veya topluluklar bulunduğu ve onların toplumun düşünce hayatını şekillendirip düzenlediği söylenebilir. Eğitim faaliyetleri de oluşan bu yapının üretilmesi ve bir sonraki nesle aktarılmasında önemli bir araç olarak işlev görür. Bu anlamda İhvân-ı Safâ da İslam toplumunda ortaya çıkan bilginin üretilmesi ve bir sonraki nesle aktarılmasında rol oynayan önemli bir gruptur. Bu bağlamdan hareketle bu çalışmanın konusu bilgi anlayışının eğitim ve din eğitimi alanına etkisini İhvân-ı Safâ’da bunun nasıl tezahür ettiği örneğinden hareketle incelemektir. Böylece bilgi anlayışının farklılaşmasının din eğitimine etkisi ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu çerçevede öncelikle bilgi olgusu ele alınmış ve bilginin Nesnelci ve Yapılandırmacı yaklaşımlar özelinde eğitime/din eğitimine etkisi incelenmiştir. Buradan hareketle bilgi hakkındaki farklı yaklaşımların eğitimi-öğretimi şekillendirdiği görülmüştür. Daha sonra İhvân-ı Safâ’nın bilgi anlayışı üzerinde durulmuş ve bu anlayış çerçevesinde yaptıkları eğitim/din eğitimi, Nesnelci ve Yapılandırmacı yaklaşımlar bağlamında değerlendirilmiştir. Buna göre İhvân-ı Safâ’nın felsefesinde insanın merkezde olduğu, bilgi konusunda eklektik bir yapıya sahip oldukları, bilgi kaynaklarını duyu, akıl, burhan, vahiy ve ilham olarak kabul ettikleri tespit edilmiştir. İhvân-ı Safâ’nın eğitim felsefesine öğrenme ve öğretme durumları açısından bakıldığında hem Nesnelci hem de Yapılandırmacı niteliklerle benzerliklere sahip olduğu, bununla birlikte Nesnelci yaklaşımla olan benzerliklerin daha ağır bastığı tespit edilmiştir. Son kısımda ise çıkarılan sonuçlardan faydalanılarak birtakım önerilerde bulunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 21 Sayı: 2 |
Correspondence Address
Cukurova University, Faculty of Theology, Balcali Campus, 01330, Saricam/Adana.