Purpose: Patients with chronic renal failure, for whom renal transplantation is not an option, depend on hemodialysis for life. An Arteriovenous shunt is the gold standart access site for hemodialysis. In patients without an AV shunt or with an immature shunt, a hemodialysis catheter is used. Subclavian, femoral and juguler veins are common sites for hemodiaylsis catheter. Patients may have different complaints with the catheter according to the insertion site. In our study, we aimed to investigate the impact of the site of the catheter on patients' comfort and social lives. Method: Between January 2011 and May 2012, 48 women and 91 men (139 patients) who underwent AV shunt operation in our clinic. The mean age of the patients was 60.85±14.6(min:54, max:83) years. Every patient was interviewed individually about his comfort and satisfaction with the catheter.There were no statistically significant demographic differences among patients. Results: When insertion of a hemodialysis catheter is planned in patients with chronic renal failure, internal juguler vein is the optimum site and should be preferred in the first line. In cases which juguler vein is not available, subclavian vein is the next preferred site and he femoral vein, due to its high rates of infection, is the last place to choose for the insertion of a hemodialysis catheter. Conclusion: We believe that informing patients about the site of the catheter and the possible disadvantages will improve the patient satisfaction.
Amaç: Kronik böbrek yetmezliği bulunan, renal transplant yapılamayan hastalar hemodiyaliz bağımlı olarak yaşamaktadır. Hemodiyalize giriş yolu olarak arteriovenöz şant (AV) altın standart yöntemlerdir. AV şant açılamayan ya da AV şant mevcut olup henüz olgunlaşmamış hastalarda hemodiyaliz"e girebilmek için hemodiyaliz kateterleri kullanılmaktadır. Hemodiyaliz kateterleri sıklıkla femoral, subklaviyan ve juguler venlere uygulanmakla beraber nadir olarak torakolomber yaklaşımla inferior vena kavaya da takılmaktadır. Çalışmamızda hemodiyaliz amacıyla kullanılan kateterlerin hasta memnuniyeti ve yaşam kalitesine etkilerini incelemeyi amaçladık. Yöntem: Kliniğimizde ocak 2011- mayıs 2012 yılları arasında hemodiyaliz amacıyla arteriyovenöz şant açılan ve katater takılan topla 139 hasta çalışmaya alındı. Hastalardan 91 erkek 48 kadın, yaş ortalaması 60,85 ±14,6 (min: 54, max:83) idi. Hastalar arasında demografik olarak anlamlı fark yoktu. Bu hastalar ile tek tek görülerek takılan kateter ve bölgelere göre menuniyet durumları araştırıldı. Bulgular: Takılan kataterlere bağlı olarak olguların %69.06"da herhangi bir şikayet gözlenmedi. En sık gözlenen şikayet ağrı olup olguların %17.9"da bu şikayet mevcut idi. Diğer şikayetler sırası ile %9.3 olguda görünümünden rahatsız olma ve %3.5 olguda yaşam kalitesinin olumsuz etkilenme olarak belirlendi. Komplikasyon olarak %10.7 oranında katater yeri enfeksiyonu ve %9.3 oranında katater oklüzyonu tespit edildi. Femoral bölgeye takılan kataterlerin enfeksiyon oranı %85 oranında tespit edildi. Sonuç: Kronik böbrek yetmezliği bulunan olgularda hemodiyaliz amacıyla katater takılacağı durumlarda öncelikli olarak juguler bölgenin tercih edilmesi gerektiği, juguler bölgenin uygun olmadığı durumlarda yüksek enfeksiyon oranları sebebiyle subklaviyan bölgenin ve en son seçenek olarak femoral bölgenin tercih edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Katater takılacak bölge ve oluşabilecek şikayetler hakkında hastaların bilgilendirilmesinin hasta memnuniyetini arttıracağı kanaatindeyiz
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 37 Issue: 4 |