Coğrafi
keşifler, bilinenin aslında gerçeği yansıtmadığı inancı ile mutlak gerçekliğe
ulaşma çabasının bir sonucudur. Bu sonucun ortaya çıkarmış olduğu gerçeklikler
ise idealleştirilen bir dünyanın maddi kavramsallaştırmasından meydana
gelmektedir. Yeni coğrafyalar keşfetmek isteği yalnızca kâşiflik ruhu ile
açıklanamayacak kadar geniş bir bakış açısını gerektirmektedir. Bu bağlamda
incelenmeye alınan konunun ekonomi ve kamu yönetimi açısından incelenmesi ulaşılması
istenen hedefin açık bir biçimde görülebilmesi için önem taşımaktadır. Buna
göre Rönesans Dönemi’nin yenilikçi ve dönüştürücü ikliminden beslenen coğrafi
keşiflerin ekonomik ve yönetsel sonuçlarının bulunduğu gerçeğine ulaşılabilmektedir.
Bu sonuçların ilk yansıdığı coğrafya ise Rönesans akımının ortaya çıktığı ve coğrafi
keşif fikrinin canlandığı Avrupa’dır. Dolayısıyla ilgili sonuçların ilk önce
Avrupa özelinde incelenmesi ve Avrupa’nın konu ile ilgili süreç yönetiminin
incelemeye eklemlenmesi gerekmektedir. Bu eklemlenmenin, konunun bütünlüğü
bozulmadan, çalışmanın alt benliğine yerleştirilmesi önem taşımaktadır. Sonuç
itibarıyla bu makalede coğrafi keşiflerin ekonomi ve yönetim açısından açmış
olduğu yeni dönem Avrupa ekseninde incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 27 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 29 Sayı: 1 |