Şiirde ritim ve ahenk unsurlarının müzikle ifade edilme çabası edebiyat tarihi boyunca şiir sanatı için vazgeçilmez bir konu kabul edilmiştir. Şairin duygularını dile getiriş biçimindeki ahenk, müzikte olduğu gibi bir takım iniş çıkışlar, imalar, sarsılmalar, yükselme ve alçalmalar, geçişler ya da genişlemeler gibi unsurların bir araya gelmesiyle bir kompozisyon oluşturur. Bunun bir ezgiye denk geldiği fikri bu çalışmanın varsayımını oluşturmaktadır. Çalışmada ezgi ya da ahengin sadece seslerle değil, anlamla da ilişkili olduğu fikri benimsenmiş, ezginin müzik gibi notalarla ifade edilebilmesi için anlama ilişkin yapıların tespit edilerek görünür kılınmasının mümkün olabileceği fikrinden hareket edilerek örnek bir uygulama denemesi yapılmıştır.
Türk şiirinde ahenk konusuna ilgi çeken önemli sanatçılardan biridir Yahya Kemal. Şair, “derunî ahenk” fikriyle şiirin sadece dış unsurlarını değil, anlamını da ahengin konusu yapar. Onun “derunî ahenk” kavramına yüklediği anlamla Rahip Bremond’un kullandığı kavram karşılaştırılmış, iki şairin tam anlamıyla örtüşen bir ahenkten bahsetmedikleri sonucuna ulaşılmıştır. Aradaki en belirgin farkın mistik duyuşla ilgili olduğu söylenebilir. Bu farklılığın Yahya Kemal’in şiirine nasıl yansıdığı üzerinde bir değerlendirme yapmak için şiirlerdeki ahengin kimliği ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Yahya Kemal’in şiirindeki iç ahengin müzik notalarıyla ifade edilme şansı olsa, Kendi Gök Kubbemiz’de toplanan şiirlerdeki saklı müzik hangi tür müziğin özelliklerini gösterir, sorusunun yanıtı bulunmaya çalışılmıştır. Sanatçının şiirlerinde Batı müziği ile Türk müziği arasında bir bağ kurduğu iddia edilmiş, bu bağı Batılı bir bestekâr üslubuyla kurup kurmadığı tartışılmıştır. Şairin Batı referanslarından hareket ederek Doğu kültürüne yaklaşımının oryantalist etkiler içerip içermediği konusunda değerlendirme yapılmıştır. Bu değerlendirme sonucunda şiirlerde hissedilen anlama ilişkin nağmelerin gidiş, salınış, akış ya da dağılışının ne Türk müziğindeki makam formuyla açıklanabileceği ne de Batı müziğinin senfonik çok sesliliğine sahip olduğunun söylenebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Şairin iki tür müzik arasında organik bir bağ kurduğu ve bu bağı Türk müziği temelinde işlediği ispatlanmaya çalışılmıştır.
Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi
The effort to express the rhythm and harmony elements in poetry through music has been accepted as an indispensable subject for the art of poetry throughout the history of literature. The harmony in the way the poet expresses his feelings creates a composition by combining elements such as some ups and downs, rises and falls, transitions or expansions, as in music. The idea that this match to a tune constitutes the assumption of this study. The idea that melody or rhythm is not only related to sounds but also meaning has been adopted. In order to express this melody with notes like a music, a sample application experiment was made based on the idea that it would be possible to determine the structures related to meaning and make the melody visible.
Yahya Kemal is a noteworthy artist who focuses on the subject of harmony in Turkish poetry. With the idea of "inner harmony", the poet makes not only the external elements of the poem, but also its meaning the subject of harmony. The meaning attributed to the concept of "inner harmony" by him and the concept used by Abbe Bremond were compared, and it was concluded that the two poets did not talk about a fully overlapping harmony. It has been seen that the most obvious difference is related to mystical feeling. In order to make an evaluation on how this difference is reflected in Yahya Kemal's poetry, the identity of the harmony in the poems has been tried to be revealed. The answer to the following question is tried to be found in this study: If the inner harmony of Yahya Kemal's poetry could be expressed with musical notes, what kind of music would characterise the hidden melody in the poems of Kendi Gök Kubbemiz (Our Own Sky Dome)? It is asserted that the artist established a connection between Western and Turkish music and examined if it was based on a Western composition style. This study also evaluates whether the poet’s approach to Eastern culture includes Western-influenced orientalist effects. Results indicate that the movement, swing, flow and distribution of melodies that are felt in the poetry can neither be explained by the makam form of Turkish music nor the symphonic polyphony of Western music. It is tried to be proved that the poet established an organic connection between the two types of music and was heavily influenced by Turkish music.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat Araştırmaları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 4 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |