Great breaking moments caused by wars have an important place in Turkish literature. The authors wrote the works of the wars period for reasons such as keeping the national consciousness alive, reinforcing the identity element, transforming the historical data into a memory element; they can give before, during and after the battle. We should evaluate the pre-war works for propaganda purposes and, the post-war works as they wrote with the desire to create memory and to be an alternative to official history. The works written during the period of the war, on the other hand, have a more special meaning area. creating memory and being an alternative to official history. The works written during the period of the war, on the other hand, have a more special meaning area. These works, which are directly in the field of war literature, have many functions apart from their dramatic style and goals. The writer's witnessing of the war, who undertakes the duty of being the spokesperson of social life, makes these works directly into historical material. The author, who works during the war, has to remove the aesthetic distance in the narrative and increase the observation and sincerity. However, the target audience of the works written during the war is also an important issue. Works are created sometimes to encourage the soldiers at the front, and sometimes to instill morale among the people behind the front, sometimes to create an opinion for the states of the world, and sometimes to present a historical, cultural and communicative memory and space construction to future generations in case of a possible loss. If the author also participated in the war and took part in or behind the front, the purpose of his work may also be to convey war neuroses. For this reason, the concept of war literature should be evaluated within its historical and social conditions and its meaning area should be analyzed very accurately.
War literature products, which constitute an important corpus in Turkish literature, are very valuable and suitable for holistic reading, especially at the point of creating a memory and history, starting from the modern literature. A special example among these is the novel Ateşten Gömlek, written by Halide Edip Adıvar while the war was still going on and the author was on duty at the front. This novel of the author, when the themes in it are followed, offers a reading in accordance with Freud's thought of war neuroses. In this paper, war neuroses, which is an important title of psychoanalysis, will be applied to the novel Ateşten Gömlek, which is accepted as the novel of the War of Sakarya.
Turkish War Literature War Neuroses Psychoanalysis Ateşten Gömlek Halide Edip Adıvar
Türk edebiyatı içerisinde savaşların doğurduğu büyük kırılma anlarının mühim bir yeri vardır. Yazarlar millî şuuru diri tutmak, kimlik unsurunu pekiştirmek, tarihsel veriyi bir hafıza unsuruna dönüştürmek gibi nedenlerle savaşlar dönemine ait eserleri; savaş önce, sıra ve sonrasında verebilirler. Savaş öncesi eserlerini ise propaganda amacıyla, savaş sonrası eserlerini hafıza oluşturma ve resmî tarihin alternatifi olma arzusu içerisinde yazdıkları şeklinde değerlendirmemiz gerekir. Savaşın devam ettiği dönemde kaleme alınan eserlerin ise daha özel bir anlam alanı söz konusudur. Doğrudan savaş edebiyatının alanına giren bu eserlerin dramatik üslupları ve hedefleri dışında pek çok işlevi de mevcuttur. Toplumsal hayatın sözcüsü olma görevini üstlenen sanatçının savaşa dair tanıklığı, bu eserleri doğrudan tarihsel bir malzeme hâline de getirmektedir. Savaş içerisinde eser veren yazar, anlatıda estetik mesafeyi kaldırmak, gözlem ve samimiyeti artırmak durumundadır. Bununla birlikte savaş sırasında yazılan eserlerin hedef kitlesi de önemli bir meseledir. Kimi zaman cephedeki askere cesaret vermek kimi zaman da cephe gerisindeki halka moral aşılamak kimi zaman dünya devletleri için bir kanaat oluşturmak kimi zaman da olası bir kayıp durumunda gelecek kuşaklara tarihsel, kültürel ve iletişimsel bir bellek ve mekân inşası sunmak adına eserler verilir. Yazar, savaşa da katılmış ve cephe içerisinde veya gerisinde görev almışsa, eser veriş amacı savaş nevrozlarını aktarmak da olabilir. Bu nedenle savaş edebiyatı kavramı, tarihsel ve sosyal şartları içerisinde değerlendirilmeli ve anlam alanı çok doğru tahlil edilmelidir.
Türk edebiyatında mühim bir külliyat oluşturan savaş edebiyatı ürünleri, özellikle Tanzimat sonrası edebiyatından başlayarak bir hafıza ve tarih oluşturma noktasında oldukça değerli ve bütünsel okumaya uygundur. Bunlar içerisinde özel bir örnek de Halide Edip Adıvar’ın, savaş devam ederken ve yazar da cephede görevliyken kaleme aldığı Ateşten Gömlek romanıdır. Yazarın bu romanı, içerisindeki izlekler takip edildiğinde Freud’un savaş nevrozları düşüncesine uygun bir okuma sunmaktadır. Bu makalede psikanalizin önemli bir başlığı olan savaş nevrozları, Sakarya Savaşı’nın romanı olarak kabul edilen Ateşten Gömlek romanına uygulanacaktır.
Türk Savaş Edebiyatı Savaş Nevrozları Psikanaliz Ateşten Gömlek Halide Edip Adıvar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | Edebiyat Araştırmaları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 20 Şubat 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 2 |