This study investigates the impact of digitalization on the perception of time in modern society. As technology evolves, individuals’ experiences of time are increasingly shaped by digital platforms, leading to a redefinition of time and space. Constant connectivity, facilitated by digital tools such as remote work and virtual communication, has blurred traditional temporal boundaries, posing challenges in managing work-life balance and mental health. Characterized by its fast pace and continuous nature, digital time can cause stress and temporal overload, especially as the demands for constant availability increase. The research highlights the societal changes caused by digitalization and its effects on human well-being. It addresses the consequences of virtual existence, where physical proximity is no longer necessary for interaction, but demands to be sensitive in different time zones create temporal disorientation. By contributing to the discourse of digital transformation, the study tries to lay the groundwork for the formation of different perspectives on how societies can adapt to the challenges brought by digitalization while maintaining balance. It also seeks to understand how digital time affects individuals and what issues need to be addressed so that these changes can be achieved for a healthier, more sustainable future.
Digital transformation time management temporal overload work-life balance
Bu çalışma, dijitalleşmenin modern toplumda zaman algısı üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Teknoloji geliştikçe, bireylerin zaman deneyimleri dijital platformlar tarafından giderek daha fazla şekillendirilmekte ve bu da zaman ve mekânın yeniden tanımlanmasına yol açmaktadır. Uzaktan çalışma ve sanal iletişim gibi dijital araçların kolaylaştırdığı sürekli bağlantı, geleneksel zaman kabullerini geçersiz hâle getirerek iş-yaşam dengesini ve ruh sağlığını yönetmede zorluklar ortaya çıkarmıştır. Hızlı temposu ve sürekli doğası ile karakterize edilen dijital zaman, özellikle sürekli ulaşılabilir olma talepleri arttıkça strese ve zamansal aşırı yüklenmeye neden olabilmektedir. Araştırma, dijitalleşmenin yol açtığı toplumsal değişimleri ve bunun insan refahı üzerindeki etkilerini vurgulamaktadır. Fiziksel yakınlığın artık etkileşim için gerekli olmadığını, ancak farklı zaman dilimlerinde duyarlı olma taleplerinin zamansal yönelim bozukluğu yarattığını ve sanal varlığın sonuçlarını ele almaktadır. Çalışma, dijital dönüşüm söylemine katkıda bulunarak, toplumların dengeyi korurken dijitalleşmenin getirdiği zorluklara nasıl uyum sağlayabileceklerine dair farklı bakış açılarının oluşmasına zemin hazırlamaya çalışmaktadır. Ayrıca, dijital zamanın bireyleri nasıl etkilediğini ve daha sağlıklı, daha sürdürülebilir bir gelecek için bu değişikliklerin gerçekleştirilebilmesi adına hangi sorunların giderilmesi gerektiğini anlamaya çalışmaktadır.
Dijital dönüşüm zaman yönetimi zamansal aşırı yük iş-yaşam dengesi
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Sosyoloji (Diğer) |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 23 Şubat 2025 |
| Kabul Tarihi | 13 Nisan 2025 |
| Erken Görünüm Tarihi | 30 Nisan 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 12 Sayı: 1 |
Başvuru yapılan makalenin değerlendirmeye alınabilmesi için dergi yazım kurallarına göre yazılmış olması, tam metnin yazar bilgilerini içermemesi, makale şablonuna göre yazılması, benzerlik raporunun yüklenmesi ve telif hakkı devir formunun imzalanarak yüklenmesi gerekmektedir. Değerlendirme süreci tamamlanarak yayına kabul edilen makaleler, yazar/lar tarafından düzeltmeleri yapılıp, yazar bilgileri eklenerek yeniden dergi sitesine yüklenmelidir. Etik Kurul izni gerektiren araştırmalar ile ilgili bilgilere Etik İlkeler ve Yayın Politikası sayfasından ulaşılabilir. Etik Kurul İzni gerektirmeyen çalışmalar için in Etik Kurul İzni Gerektirmeyen Çalışma Beyan Formu doldurularak sisteme yüklenmeli ve makalede belirtilmelidir.