The aim of this article is to present the content of Qur’anic verses
which contain information about women and to identify the way in which they
were understood and interpreted in both classic and modern Qur’anic exegeses.
In modern times the question regarding women in the Qur’an is considered to be
a very serious issue. It is often presumed that this problem can be solved when
the Qur’anic verses are interpreted in the light of contemporary norms and
values which should then prevent a possible contradiction between the Qur’anic
verses and modern criterion. The use of such a modernist and apologist approach
should guarantee either remaining loyal to the Qur’an, which is assumed to be
supratemporal or to prove that the Qur’an can be up-to-date with each era,
which is conferred as being a success. The widespread classic approach, however,
does not deem it necessary to discuss an issue like “Women in Islam”. Instead,
by not understanding the Qur’anic rulings, which refer to female gender roles,
in respect to their own historical social matrix and sociology, they try to
explain themselves from a theological and ontological perspective. These two
approaches are unanimous in their assumption that every ruling in the Qur’an is
- regarding the axiological point of view – equal to each other. Nevertheless,
they differ widely, the first approach
universalizes the values of modern times in order to defend the universalist
character of the Qur’an, whereas the second approach universalizes the cultural
codes of the Arabs of the seventh century A.D. Unfortunately, both of these
approaches are not aware of their universalizing attempts.
Bu makaledeki ana izlek, kadınlarla
ilgili ayetlerdeki mesaj içeriği ve bu ayetlerin klasik ve modern dönem tefsir
geleneğinde nasıl te’vil edildiği meselesiyle ilgilidir. İslam dünyasında
Kur’an ve kadın konusu ciddi bir sorun olarak görülmekte ve konuyla ilgili
ayetler çağdaş normlarla bağdaşır tarzda yorumlandığında sorunun çözüleceği düşünülmektedir.
Üstelik bu apolojist (savunmacı) yaklaşımda hem bütünüyle tarih-üstü kabul
edilen Kur’an’a sadakatten vazgeçilmediği, hem de Kur’an’ın her çağla çağdaş
olduğunu göstermek gibi bir başarı elde edildiği zannedilmektedir. Daha geniş
tabanlı gelenekçi yaklaşım tarzı ise İslam’da kadın gibi bir meseleden bahis
açmayı dahi gereksiz görmekte, üstelik doğrudan veya dolaylı olarak kadının
toplumsal cinsiyet rollerine atıfta bulunan Kur’an ahkâmını nüzul dönemindeki
toplumsal zemin ve sosyolojiye değil, teoloji ve ontolojiye bağlayarak izah
etmektedir. Ne var ki her Kur’an hükmünün aksiyolojik açıdan birbiriyle eşdeğer
olduğu noktasında birleşen bu iki farklı yaklaşımdan ilki, Kur’an’ın
evrenselliğini savunmak adına modern dönemin normlarını, ikincisi ise milâdî
yedinci yüzyıldaki Arap kültür kodlarını evrenselleştirdiğini fark etmemektedir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 19 Sayı: 49 - KADIN Özel Sayı (24-11-2016) |