Damascus has historically been a prominent center where valuable works in all fields of Islamic sciences flourished and where numerous scholars were trained. The city preserved this characteristic into the modern era and became a refuge for Muslims from various parts of the world who sought to study and practice Islamic sciences, particularly during the disintegration of the Ottoman Empire in the twentieth century. Among the notable scholars who settled in Damascus at a young age and benefited from its scholarly and historical legacy are Muḥammad Nāṣir al-Dīn al-Albānī and Muḥammad Saʿīd Ramaḍān al-Būṭī, both of whom gained recognition in the Islamic world through their distinct methodological approaches. While al-Albānī advocated for a return to the essence of religion by emphasizing Salafī thought and the authenticity of ḥadīth, al-Būṭī adhered to the traditional Sunnī framework and the Shāfiʿī school of jurisprudence. This study aims to analyze the scholarly debates that emerged between these two contemporary figures, with a particular focus on al-Albānī’s ḥadīth-based critiques. By examining the methodological divergences and scholarly exchanges between these two scholars who were educated in Damascus during the same period, the study will shed light on the intellectual differences and debates that characterized their interaction.
Şam tarih boyunca İslâmî ilimlerin her bir alanında kıymetli eserlerin neşvünemâ bulduğu, çok sayıda âlimin yetiştiği önemli bir bölgedir. Şehir bu özelliğini günümüze kadar muhafaza etmiş; yirminci yüzyılda Osmanlı Devleti işgal edilip parçalanma sürecine girdiğinde, dünyanın çeşitli bölgelerindeki Müslümanların dinî ilimleri öğrenmek ve yaşamak için sığındıkları bir merkez hâline gelmiştir. Farklı metodolojik yaklaşımlarıyla İslâm dünyasında dikkat çeken Muhammed Nâsıruddîn el-Elbânî (öl. 1999) ve Muhammed Saîd Ramazan el-Bûtî (öl. 2013) de çocuk yaşta Şam’a yerleşen, şehrin ilmî ve tarihî mirasından istifade eden önemli âlimlerdendir. Elbânî, selefî düşünceyi ve hadislerin sıhhatini merkeze alan bir bakış açısıyla dinin özüne dönülmesi gerektiğini savunurken, Bûtî, geleneksel Sünnî anlayışa ve Şâfiî fıkhına bağlı kalan bir yaklaşım sergilemiştir. Bu çalışma, son dönemde öne çıkan iki çağdaş âlim arasında vuku bulan ilmî tartışmaları, Elbânî’nin hadis temelli eleştirileri çerçevesinde analiz etmeyi amaçlamaktadır. Aynı dönemlerde Şam’da yetişen bu iki âlimin yöntemsel farklılıkları ve aralarındaki tartışmalar ele alınacak; birbirleriyle olan münakaşalarına temas edilecektir.
Çalışmanın tüm süreçlerinin araştırma ve yayın etiğine uygun olduğunu, etik kurallara ve bilimsel atıf gösterme ilkelerine uyduğumu beyan ederim.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Hadis |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 4 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 10 Eylül 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 25 Sayı: 2 |