Öz
The Quranic episodes have been known to recount with no connection between different events chronologically. Furthermore the episodes recounted in Quran have no objective of reaching to the consequence based on such connections. The Quran is rather focusing upon an appropriate inference to be corresponded to appropriate time and setting. İn doing this gratuitous details of events are not given. Any connection between different times and settings are not overemphasized. This does not necessarily mean that there are incoherences of inconsistencies. Conceivably the objective of the message of Quran is not to recount any given event or subject in an unnecessarily detailed way. Scholars throughout the historical background of Islam have tried on their behalf to respond to quests related with this issue and tried to meet the various requirements of human mind and inquisition through different exegesies. However while doing this scholars knowing or unknowingly give way to “Israiliyyah” through syncretism. Thus we shall put into discussion those attempts of scholars and evaluate these attempts based on two examples as a methodolojy.
Anahtar Kelimeler
Öz
Kur’ân kıssalarının, geçmiş ümmetlerle ilgili haberleri kronolojik olarak ve olaylar arasında bağlantı kurarak aktarmadığı bilinmektedir. Zaten Kur’ân’ın değindiği kıssalardan elde etmek ve ulaşmak istediği sonuç da bu değildir. Kur’ân herhangi bir kıssanın bir yönünü uygun düşen yerde ve zamanda naklederek, insanların ilgili pasajdan öncelikle ders çıkarmalarını sağlamaya çalışmaktadır. Bunu yaparken de bazı istisnalar dışında olayları detaylan-dırmaz ve olaylar arasındaki bağlantıyı öncelikli hedef olarak önemsemez. Ancak buna rağmen Kur’ân’ın bazı kıssaları, nadir de olsa zaman zaman de-taylandırdığını görmek mümkündür. Fakat bu durum, Kur’ân’ın kıssalar ile ilgili genel karakter ve yöntemini değiştirecek nitelikte ve ölçüde değildir. Doğal olarak Kur’ân’ın amacı kıssaları bütün detaylarıyla aktarmak olmadığı için, olaylar arasında zaman zaman kopmaların meydana geldiği, çok detay kabilinden olduğu halde insan zihninin öğrenmek, bilmek ve bulmak istediği bazı ayrıntıları da bulamadığı görülmektedir. İslam âlimleri insan zihninin merak ettiği ve peşinden koşturduğu ayrıntı kabilinden kıssaların kapalı kalan yönlerini; bazı zamanlarda hadislerle, çoğu zaman da adına “isrâîliyyât” denen Kur’ân’dan önceki kutsal metinlerden aktardıkları nakillerle, anlaşılır kılmaya çabalamışlardır. Bizler de bu makalede bahsi geçen kapalılıkları giderme adına Kur’ân’dan önceki kutsal metinlerden yapılan alıntıların değerini, iki örnek üzerinden yöntem olarak tartışmaya çalışacağız.
Anahtar Kelimeler
Ayrıntılar
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Bölüm | Araştırma Makaleleri |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2006 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2006 Cilt: 6 Sayı: 3 |