Kafa (Kefe) which is in Crimea had fallen under the hegemony of Ottoman Empire in the period of Mehmet the Conqueror in 1475 and had stayed 308 years under the Ottoman until by the occupation of Russia. Many schools and madrasah had been founded in this period. The students who had the first education in these institutions had gone to the other centers of scholarship in the Ottoman territory for high education. They had engaged in services of religion and state in different positions of the empire after finishing their education. In additon to this, especially of these who belonged to the class of ilmiyyah had also labored with the compilation both in their hometowns and in the locations they went. Some of these compilations have stood as printed and most of them as manuscripts in different libraries in Turkey. As for some of them, there is a possibility for them had got loss in Kafa (Kefe) which had fallen into ruin after the Russian occupation. Today, there are some people and work based academic researches done about the authors from Kafa. But there is no research about the science of tafsir. In this article, it is aimed to make a contribution to the legacy of the exegesis of the Ottoman period by making a study in this area which is thought to be a virgin.
Kırım yarımadasında bulunan Kefe, 1475 yılında, Fatih Sultan Mehmed döneminde Osmanlı hakimiyetine girmiş olup 1783 Rus işgaline kadar 308 yıl boyunca Osmanlı idaresinde kalmıştır. Bu zaman zarfında şehirde çok sayıda mektep ve medrese kurulmuş, bu müesseselerde ilk tahsillerini yapan öğrenciler, daha sonra yüksek tahsil için İstanbul başta olmak üzere, Osmanlı coğrafyasının diğer ilim merkezlerine gitmişlerdir. Tahsillerini tamamladıktan sonra da Osmanlı devletinin önemli kademelerinde din ve devlet hizmetleri ile meşgul olmuşlardır. Buna ilaveten, özellikle ilmiye sınıfına mensup olanlar, gerek gittikleri yerlerde gerekse kendi memleketlerinde eser telifi ile de uğraşmışlardır. Bu teliflerin bir kısmı matbu olarak, büyük çoğunluğu ise yazmalar halinde günümüze ulaşmış olup söz konusu eserler Türkiye’deki farklı kütüphanelerde bulunmaktadırlar. Bir kısmının ise Rus işgalinden sonra tamamen harabeye dönen Kefe’de zayi olmuş olma ihtimali bulunmaktadır. Kefeli müelliflerin telif ettikleri eserlerle ilgili günümüzde şahıs ve eser merkezli bazı akademik çalışmalar yapılmıştır. Ancak tefsir ilmine dair herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Bu makalede bakir olduğu düşünülen bu alanda bir çalışma yapılarak Osmanlı dönemi tefsir mirasına bir katkıda bulunulması amaçlanmıştır. Bu maksatla önce kütüphane katalogları ve kaynaklar taranarak Kefeli müelliflerin telif ettikleri eserler tespit edilmiş ardından tefsirle ilgili olan dokuz eser ve onların müellifleri incelenmiştir. İncelenen eserlerin bir kısmının âyet tefsirleri, geri kalanların ise hâşiye türü çalışmalar olduğu görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 26 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 19 Sayı: 2 |