en-Neml suresindeki Mûsâ kıssasında geçen ve “ateşteki/ateşte olan/ateşin hemen yanında olan/olanlar” şeklinde tercüme edilebilecek “men fi’n-nâr” ibâresinden kimin veya neyin kastedildiği konusunda bazı müfessirlerin ve İslam düşünürlerinin bir oranda zorlandıkları veya fikir birliğine varamadıkları, hatta bazen önemli savrulmaların yaşandığı gözlemlenmektedir. Dolayısıyla bu makale söz konusu ayetin, neye dayanarak nasıl anlaşıldığını ve nasıl anlaşılması gerektiğini tartışmayı amaç edinmiştir. Âyette ikinci defa zikredilen “nâr (ateş)” kelimesi hakîkî anlamda değerlendirildiğinde ayette iki tevilden birini yapmak gerekecektir. Bunlar ateşin bildiğimiz dünya ateşi olmadığı veya dünya ateşi olsa bile Allâh’ın emriyle yakıcı özelliğe sahip olmadığı veya Mûsâ’nın bu ateşten etkilenmemesi sonuçlarına ulaşılabilir. İkinci bir vecih olarak mecâz öne çıkarıldığında; “nübüvvet ve hidâyet yolunda verilecek kutlu mücadele ateşi” anlamına ulaşılabilir. Bu mecâzî ateş zahiren dünyada bedenlere yorgunluk verse bile “nûr”a dönüşüp ruhlara ve hayata hayat katacak niteliğe sahiptir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2017 |
Kabul Tarihi | 20 Mart 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 17 Sayı: 1 |