There are certain narratives in hadith and siyer (prophetic biography) sources of an event that a Jewish woman wanted to poison and kill the Prophet Muhammad in the days leading up to the conquest of Khaybar. These narratives, as far as can be determined were conveyed from the sahabah named Abu Hurairah, Anas b. Malik, Jabir b. ʿAbdullah, Abu Lubaibah and Abu Sa`id al-Khudri. There is also a mursal narrative conveyed from ʿAbdurrahman b. Kaʿb b. Malik. These narratives are seen to carry significant wording and content differences, and have excess and incomplete information. These differences in accounts appear to be a harbinger of certain amendments of the narrators when they recounted the information. However, considering all the accounts together, it is understood that it is possible to reach a realistic conclusion about the poisoning of the Prophet Muhammad. On the other hand, the detail in some of the accounts that the poisonous mutton informed its being poisonous has also been associated with a non-Qur'anic revelation revealed to the Prophet Muhammad. Although there are also those who refuse the idea, the idea of non-Qur'anic revelation has been accepted in the school of thought of Sunni Muslims in general. Nevertheless, the argument that the accounts of the poisoning of the Prophet Muhammad provide the basis for the claim of non-Quranic revelation seems open to discussion. In this study, the accounts in question will be evaluated together to determine the relationship between the essence of the matter and the non-Qur’anic revelation.
Non-Qur’anic Revelation Jewish Woman Poisonous Mutton Conquest of Khaybar Narrative
Hadis ve siyer kaynaklarında Yahudi bir kadının Hayber’in fethine denk gelen günlerde Hz. Peygamber’i (s.a.v.) zehirleyerek öldürmek istediğine dair bazı rivayetler bulunmaktadır. Bu rivayetler, tespit edilebildiği kadarıyla Ebû Hureyre, Enes b. Mâlik, Câbir b. Abdillah, Ebû Lübeybe ve Ebû Saîd el-Hudrî isimli sahâbîlerden nakledilmişlerdir. Abdurrahman b. Ka’b b. Mâlik’ten nakledilen mürsel bir rivayet de bulunmaktadır. Bu rivayetlerin önemli düzeyde lafız ve muhteva farkları, ziyade ve eksik bilgiler taşıdığı görülür. Söz konusu rivayet farkları râvîlerin nakil esnasında yaptıkları bazı tasarrufların habercisi olarak görünmektedir. Bununla beraber rivayetlerin tamamı bir arada değerlendirildiğinde Hz. Peygamber’in zehirlenmesi hadisesi ile ilgili gerçekçi bir sonuca ulaşmanın mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan bazı rivayetlerdeki, zehirlenmiş koyun etinin, kendisinin zehirli olduğunu haber verdiği ayrıntısı Hz. Peygamber’e gelen Kur’ân dışı vahiyle de ilişkilendirilmiştir. Reddedenler de bulunmakla birlikte Kur’ân dışı vahiy Ehl-i sünnet düşüncesinde genel olarak kabul görmüştür. Ancak Hz. Peygamber’in zehirlenmesi meselesiyle ilgili rivayetlerin Kur’ân dışı vahiy iddiasını temellendirdikleri konusu tartışmaya açık görünmektedir. Bu çalışmada ilgili rivayetler bir arada değerlendirilerek meselenin aslı ve Kur’ân dışı vahiyle ilgisi belirlenmeye çalışılacaktır.
Kur’ân dışı vahiy Yahudi kadın Zehirli koyun eti Hayber fethi Rivayet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 2 |
Dergiabant Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.