Tarihi yapıların üzerine nakşedilmiş, temelde o yapıların adeta maddî ve manevî belleğini oluşturan kitabeler, bir yandan o yapıyı bezerken bir yandan da onun kimliği ve ruhunu yansıtır. Bir başka deyişle kitabeler, geçmişin de geleceğin de belleğidir. Mimari yapısı bakımından şaheser olarak da tanınan Ayasofya şadırvanı, edebi ve sanat değeri olan yazıları bakımından da son derece önemli bir bellektir. Mimarisi ile müstakil bir kimliğe bürünmüş olan bu yapı, kitâbeleriyle de sanat ve edebiyat hazinesidir. Bir yapı yada mimarî unsurun kimliği olan kitabeler, geçmişte bazen düz yazı(nesir) olarak bazan de nazım türünde yazılmıştır. Edebî dil yahut şiir diliyle anlatılmış kitabelerin bir kısmını tarih manzûmeleri oluşturur. Divan şiirinin özgün örneklerinden biri olan tarih manzûmeleri devirlerinin sanat seviyesini sergilemeleri bakımından da tarihi belleğin çok önemli unsurlarıdır.
Bu çalışmada, 19. yüzyıl mimari eseri olan Ayasofya Şadırvanının üzerinde bulunan ve yapıldığı tarihi hem ebced hemd e rakamla ifşa etmekte olan iki tarih manzûmesi metinleri ve yazı özellikleri ile tanıtılmaktadır. Bunlardan biri, şadırvanın kubbesinde diğeri de yeroldığı, şadırvanın ortasındaki havuzun tunç şebekelerinde yer alan muslukların üzerindedir. On altışar beyitler halinde yazılmış olan tarih manzumeleri, ta’lik hattıyla olup her ikisi de şair Emin tarafından yazılmıştır.
Semavi Eyîce, celî ta’lîk hat ile yazılmış olan tarih manzûmelerinin hattatının Ahmed Efendi olduğunu bildirmektedir. Onun istifade emiş olduğu kaynaklardan da bu bilgi teyid edilememiştir. Halbuki ta’lîk hatların Kethüdâzâde Kasasker İsmail Efendi tarafından yazılmış olduğu, Mektûbî İbrahim Efendi’nin Rûhû’t-ta’lik isimli yazma eserin varak 14b’de bildirilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 2 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 1 |