Kural olarak, alacaklının alacağını elde etmesini sağlamak amacıyla
borçluya ait maddî bir değer ifade eden tüm mal ve hakların haczi ve satışı
mümkündür. Bu bağlamda, cebrî icranın en önemli amacı da somut bir
hakkın yerine getirilmesidir. Ancak, icra hukuku, cebrî icra yoluyla hakkının
yerine getirilmesini talep eden alacaklı yanında, diğer alacaklıların, borçlunun ve üçüncü kişilerin menfaatlerini de dikkate alarak bu kişiler arasındaki
menfaat dengesini gözetmek durumundadır
. Özellikle alacaklının alacağına
kavuşması için borçlunun tüm malvarlığı haczedilip satılarak topluma
muhtaç hâle getirilmemesi, borçlunun ve ailesinin menfaatlerinin de gözetilmesi amacıyla çeşitli sınırlamalar öngörülmüştür. Bunlardan en önemlisi
borçluya ait bazı mal ve hakların haczedilmez olarak kabul edilmesidir.
Haczi caiz olmayan mallar arasında da en önemlilerinden biri de borçlunun
ve ailesinin yaşamsal faaliyetlerinin merkezi olan hâline münasip evleridir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt 12 Özel Sayı |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts