Gizli tanığın ceza yargılamasında kullanılması hukuk devletinin vazgeçilmezi olan adil yargılanma hakkını tehlikeye sokmaktadır. Zira gizli tanıklık duruşmanın aleniliği ilkesine ters bir uygulamadır. Bu nedenle tanığın ciddi bir tehlike altında bulunduğu durumlar ile sınırlı olarak uygulanması kabul edilebilir. Bu durumda dahi gizli tanık beyanı hüküm açısından tek ve belirleyici delil olmamalıdır. Başka deliller ile hüküm desteklenmelidir. Aksi bir düşünce tarzı, tanığın korunması adına adil yargılanma hakkının feda edilmesi anlamına gelir. Bu makalede, ceza muhakemesi alanında çözümlenmemiş bir sorun olarak varlığını sürdüren gizli tanık beyanın delil değeri, konuya ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde incelenmiştir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Tanık beyanı Gizli tanık Delil değeri Adil yargılanma hakkı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mayıs 2023 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 25 Sayı: 1 |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts