In contemporary criminal law, the idea of offender-based criminal law often serves as a negative guiding principle—something that marks the external boundaries of the criminal justice system. Put simply, it suggests that criminal responsibility should consist in what a person does, not in who the person is. Legal scholars typically set up a strict contrast between act-based and offender-based approaches, presenting them in a dichotomic way. This article raises doubts about that dichotomy. It points out that some criminal law doctrines such as personal grounds for impunity or personal reasons for removing or reducing punishment—are shaped by an offender-based approach. This suggests that offender-based thinking may not always be something to avoid at all costs. If we accept this argument, two things follow. First, offender-based criminal law does not only function as a negative principle. In some cases, it can help describe and explain certain legal doctrines. Second, the sharp divide between act-based and offender-based criminal law should be abandoned. Instead, we need to explore more complex models of responsibility to better understand today’s legal practices. This article introduces two such models: character responsibility and risk responsibility. In both, the focus on the act is not completely abandoned, but neither do they fully embrace an offender-based approach. In other words, character-based and risk-based models represent middle grounds between act-based and offender-based criminal law.
offender-based criminal law act-based criminal law character responsibility threat-based criminal law, criminal responsibility
Çağdaş ceza hukukunda fail ceza hukuku kavramı kaçınılması gereken sınırları belirleyen olumsuz bir rehber ilke gibi işlev görür. En basit anlatımla, bu kavram hukuk sistemlerinin ceza sorumluluğunu faili değil, fiili esas alarak oluşturması gerektiğini vaaz eder. Öğreti ise fail ceza hukukunu fiil ceza hukukunun karşıt konumuna yerleştirerek iki kutuplu bir kurgu ortaya koyar. Bu makale bahsi geçen iki kutuplu kurguya yönelik bir dizi kuşkuyu dile getiriyor. Şahsi cezasızlık sebepleri ve cezayı kaldıran şahsi sebepler dahil olmak üzere bazı hukuki kurumların fail odaklı biçimde şekillendiğini belirterek fail ceza hukukunun zorunlulukla yasak ilke gibi ele alınmayabileceğini iddia ediyor. Bu iddianın kabulü halinde ise şu iki sonucun doğduğunu ileri sürüyor. Birincisi, fail ceza hukuku sadece negatif bir rehber ilke gibi fonksiyon icra etmez. Aksine, bazen bazı hukuki kurumları betimlemek için kullanılabilir. İkincisi, fiil-fail ceza hukuku dikotomisi terk edilmelidir. Onun yerine, çağdaş ceza adaleti pratiklerine dair kavrayışımızı derinleştirmek için daha kompleks sorumluluk modelleri keşfedilmelidir. Makale karakter ve tehlike sorumluluğu kavramlarını ortaya koyarak iki farklı sorumluluk modelinin daha mevcut olduğunu belirtiyor. Bu iki sorumluluk modelinde fiil ilkesi tamamen terk edilmezken bütünüyle fail ceza hukukuna yaklaşılmaz. Eş deyişle, karakter ve tehlike ceza hukuku fail ve fiil ceza hukuku arasında yer alan sorumluluk modelleridir.
fail ceza hukuku fiil ceza hukuku karakter sorumluluğu tehlike sorumluluğu ceza sorumluluğu
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Ceza Hukuku |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 27 Kasım 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2025 |
| Kabul Tarihi | 11 Ağustos 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 27 Sayı: 2 |
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
TR-DİZİN, HeinOnline, GoogleScholar, Academindex, Sherpa Romeo, Ulrich’s Periodicals Directory ve Asos Index veri tabanlarında taranmaktadır.
Dergimiz 2024 Mayıs sayısından itibaren yalnızca elektronik ortamda yayınlanacaktır.
Dokuz Eylul University Publishing Web-Page
https://kutuphane.deu.edu.tr/yayinevi/
İletişim sayfamız
https://dergipark.org.tr/tr/pub/deuhfd/contacts

