The Crete Civilization, also called the Minoan Civilization due to Zeus and Minos, the son of Europa, has established a high civilization on the Crete Island and settled from the Neolithic to the present day. Located within the borders of the Aegean Sea as a geographical location, the island has brought its economy to an advanced level by developing commercial relations with Mediterranean cultures such as Egypt, Syria, Cyprus and Anatolia with the advantages brought by its location. He produced various metal artifacts by importing metallurgy from the developed cultures around him. The remains of the port unearthed by archaeological studies on the island show that the Cretans developed in maritime transportation. The frescoes on the palace walls come to the present day with their vivid colors and reveal the social and cultural life of the period. The women of the Minoan society, which is the subject of the study, are engraved on frescoes, figurines, sarcophagi and seals and give an idea about their daily lives. It is possible to see these women in rituals at the forefront while conducting sacrifice ceremonies, collecting saffron, boxing and acrobatics, jumping over a bull, driving horse-drawn carriages, in short, in all areas of life. While doing all these works, it is understood that they do not compromise on their well-groomed hair, clothes and makeup, which emphasize their feminine characteristics. It is understood from the walls found nowhere on the island that the Minoan Civilization, where the Mother Goddess believed, had an atmosphere full of peace, tranquility and prosperity. The aim of this study is to examine the women who inspired Cretan art and to reveal their social roles based on this.
Zeus ile Europa’nın oğlu Minos’tan dolayı Minos Uygarlığı da denen Girit Uygarlığı, Girit Adası’nda yüksek bir medeniyet kurarak Neolitik’ten günümüze kadar yerleşim görmüştür. Coğrafi konum olarak Ege Denizi sınırları içerisinde yer alan ada, konumunun getirdiği avantajlarla Mısır, Suriye, Kıbrıs gibi Akdeniz kültürleri ve Anadolu’yla ticari ilişkiler geliştirerek ekonomisini ileri bir seviyeye taşımıştır. Metalurjiyi çevresindeki gelişmiş kültürlerden ithal ederek çeşitli madeni eserler ortaya koymuştur. Adada yapılan arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarılan liman kalıntıları Giritlilerin deniz taşımacılığında gelişmiş olduğunu göstermektedir. Saray duvarlarındaki freskler, canlı renkleriyle günümüze kadar gelerek dönemin toplumsal ve kültürel yaşantısını gözler önüne sermektedir. Çalışmanın konusunu oluşturan Minos toplumu kadınları fresklerde, figürinlerde, lahitlerle mühürler üzerine işlenerek onların gündelik yaşantıları hakkında bir fikir vermektedir. Bu kadınları ritüellerde en önlerde kurban törenlerini yönetirken, safran toplarken, boks ve akrobatlık yaparken, bir boğa üzerinden atlarken, atlı arabaları sürerken kısacası yaşamın her alanında görmek mümkündür. Tüm bu işleri yaparken de kadınsal özelliklerini vurgulayan bakımlı saçları, giysileri ve makyajlarından ödün vermedikleri anlaşılmaktadır. Ana Tanrıça inancının olduğu Minos Uygarlığı’nın barış, huzur ve refah dolu bir atmosfere sahip olduğu, adanın hiçbir yerinde surlara rastlanmamasından anlaşılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Girit sanatına ilham olan kadınların incelenmesi ve buradan yola çıkarak toplumsal rollerinin ortaya konulmasıdır.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Arkeoloji Bilimi, Klasik Dönem Arkeolojisi |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 8 Haziran 2024 |
| Kabul Tarihi | 13 Şubat 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 7 Temmuz 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 39 |