Amaç: Yüksek mortaliteye sahip bir kanser olan malign melanom (MM) insidansı her geçen gün dünyada giderek artmakta olup ülkemizde bu konu ile ilgili epidemiyolojik çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bu çalışmanın amacı Diyarbakır ve yöresindeki MM hastalarının epidemiyolojisini belirlemek, ülkemiz verileri ile kıyaslayarak farklılıkları ortaya koymaktır.
Yöntemler: Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Laboratuvarında 2014-2019 yılları arasında tanı alan 121 MM hastasına ait klinik ve patolojik özellikler incelendi.
Bulgular: Kutanöz MM en sık görülen alt tip olup bunu sırası ile akral, mukozal ve uveal MM izlemektedir. Nodüler MM en sık görülen histomorfolojik tip (%96,7) olup tümörlerin en sık alt ekstremite yerleşimli olduğu (%42,1) görüldü. Tümör derinliğinin en sık Clark evre V seviyesinde (%31,2) olduğu izlendi. Breslow kalınlıkları 4 mm üzerinde (olguların %53’ü) ve olguların %70,5’inde (erkeklerin %31,4’ünde, kadınların %28,6’sında) ülserasyon mevcuttu. MM olguları en sık alt ekstremite yerleşimli olup alt ekstremite içerisinde de en sık akral MM görüldü. Akral MM olguları tüm hastaların %28,9’unu, mukozal MM ise %10,7’sini oluşturmakta idi. Mukozal melanom olgularında ise en sık %38,5 ile ağız içi yerleşimi izlendi. Ayrıca 108 MM olgusunda %16,6 oranında BRAF V600E mutasyonu saptadık.
Sonuçlar: Diyarbakır ve yöresindeki MM olgularında en sık nodüler tipin izlenmesi, en sık Clark evre V aşamasında tanı konması, Breslow kalınlıkları ortalamasının 4 mm’nin üzerinde olması nedeni ile hastaların tümörün ileri dönemi olan vertikal büyüme fazının ileri evrelerinde sağlık kuruluşlarına başvurdukları, bu nedenle erken tanı için toplumun bilinçlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. BRAF mutasyonu oranımızın Türkiye’nin batısında yapılan çalışmalara göre daha düşük izlenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |