Kelâmcı usulcüler fıkıh usulüne dâir ele aldıkları meseleleri dil ve kelâm anlayışları üzerine inşâ ettiklerinden eserlerinde kelâm ve dile dâir meseleler önemli ölçüde vurgulanmıştır. “Emir-irâde ilişkisi” konusu, fıkıh usulü kaynaklarında tartışılan, mezheplerin kelâmî anlayışları çerçevesinde temellendirilen ve onların zihin kodlarını ortaya koyan meselelerdendir. Genel olarak Mu‘tezilî usulcüler, emrin emredenin irâdesini gerektirdiğini, çoğunluğu oluşturan diğer usulcüler emrin emredenin irâdesini gerektirmediğini savunmuşlardır. Bu makalede Kādî Abdülcebbâr’ın (ö. 415/1025) emrin irâde gerektirdiği yönündeki görüşü tespit edilmiş ve bu meselenin Mu‘tezilî paradigma içerisindeki yeri ve temellendirmesi ele alınmıştır. Daha sonra emir-irâde ilişkisi noktasındaki görüşleri esas alınarak Kādî Abdülcebbâr’ın mutlak emrin delâleti ile ilgili meselelere yaklaşımı tespit edilmiştir. Söz konusu meselelerin temellendirmesinde Mu‘tezile’nin ayırıcı görüşleri olan teklîf, Tanrı’nın adâleti ve hüsün-kubuh anlayışının etkisi ortaya konulmuştur. Bu çalışmada, kelâmî bir ilke olan Tanrı’nın adâleti meselesinin emirirâde ilişkisi ve emrin delâleti çerçevesinde tartışılan usule dâir meselelerin temellendirilmesindeki yerinin belirlenmesi hedeflenmiştir.
The Mutakallimun proceduralists based the issues they dealt with regarding the method of fiqh on their understanding of language and kalam; for this reason, kalami and language considerations were significantly emphasized in the works of the Mutakallimun proceduralists. The command-willpower relationship is one of the topics discussed in the fiqh sources, based on the kalami understanding of the sects and revealing the mental codes of the sects. In general, Mu’tazili usul scholars argued that the command requires the willpower of the one who commands; on the other hand, other usul scholars, who constitute the majority, argued that the command does not require the willpower of the one who commands. This study clarifies Qadi Abd al-Jabbar’s (d. 415/1025) view that command requires and discusses the place and justification of this issue within the Mu’tazili paradigm. Then, on the basis of his views on the relationship between command and willpower, Qadi Abd al-Jabbir’s approach to the issues related to the evidence of absolute command is revealed. The effect of the Mu’tazilites’ distinctive views of taklif, God’s justice, and the understanding of husun-kubuh on the justification of these issues was revealed. This study aims to determine the place of the issue of God’s justice, which is a theological principle, in the justification of the procedural issues discussed within the framework of the relationship between the command and the will and the evidence of the command.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 5 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |