Bir mesajın kodunu doğru çözmek, yalnız uygun dilbilimsel karşılıkları bulmaya değil; niyetin ne olduğunu bulmaya da bağlıdır. Ancak “söylenen”, niyet edilen”e işaret etmediği zaman bu süreç zorlu bir süreçtir. Çünkü birincisi dilsel araçlarla ortaya konurken ikincisi bağlamdan gelen anlamdır ve kimi zaman görünürde hiçbir izi yoktur; örtük, dolaylı veya sezdirime dayalıdır. Bununla birlikte bu ikinci ve asıl anlama ulaşamama, bazen söylemin gerçekleştiği taraflar arasında değildir; onu yorumlayanlar açısından bir sorundur. Buna yol açan başlıca nedenlerden birisi ise bağlamsal anlamdan değil, leksikal anlamdan hareket edilmesidir. Oysa bağlamdaki anlam dinamiktir, ama leksikal anlam sabittir ve kodlanmış, depolanmış bilgileri içeren bu anlam, her bağlamda formül gibi işliyor değildir. Bu bakımdan anlamlandırma sürecinde bağlamın önemi büyüktür. Edimbilim, dil ögelerinin bildirdiği anlamı değil, konuşurun onları kullanarak gerçekte ne demek isteğini irdeleyen bir bakış açısı sergilediği için anlamada bağlamın anahtar rolünü vurgulayan bir disiplindir. Bu çalışma da edimbilimin bağlam vurgusunu Köl Tegin Yazıtı’nda geçen (e)dgüti (e)şid ḳ(a)t(ı)ġdı tıŋla cümlesi özelinde ele alırken ilgili literatürün metaforik anlamı göz ardı ettiğine ve konuşurun niyetini yansıtmadığına dikkati çekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 12 Sayı: 22 |