Türk dilinin bilinen ilk dönemlerinde Türkçe kelimelerde asli /ŋ/ sesi görülmektedir. Çeşitli sahalarda ve dönemlerde yazılmış eserlerde karşılaşılan bu ses, Türk dili için kullanılan yazı sistemlerinin bazısında tek işaretle, bazısında iki harfin (/n/ ve /g/ seslerini karşılayan harfler gibi) yan yana kullanılmasıyla gösterilmiştir. Bugün, Türk dilinin bazı bölgelerinde /ŋ/ sesi kullanılmakta, bazılarında kullanılmamaktadır. Günümüzde coğrafi olarak en geniş Türk yazı dili olan Türkiye Türkçesi, kaynaklandığı tarihî ağız sebebiyle ölçünlü yapıda /ŋ/ sesini taşımaz; bunu genelde /n/’ye dönüştürmüştür. Ağızlarında ise bu sesi taşıyan ve taşımayanlar vardır. Bu ses bulunmayan ağızlar için hep sözü edilen en bilinen örnek İstanbul ağzıdır. Batı Rumeli’de ise eski /ŋ/ sesinin bugünkü durumu için Bulgaristan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Sırbistan ve Yunanistan ağızlarına dair ilgili çalışmalar taranmış ve bunlardan örnekler tespit edilmiştir. Bölge için ŋ > n karakteristiktir. Batı Rumeli sahası tarihinde de bu sesin /n/ şeklinde telaffuz edildiğini Evliya Çelebi’nin Seyāḥatnāme’sinde “nun” harfli imlâyla, Latin harfli metinlerde de n’li imlâyla tespit etmiştik. Türk dilinin /ŋ/ sesi Batı Rumeli’de, ikisi hem yazı dili hem ağız için genelgeçer olmak üzere sekiz ayrı ses değişmesi (ŋ > n, ŋ > ng, ŋ > nk, ŋ > m, ŋ > yn, ŋ > ny, ŋ > g, ŋ > Ø) yaşamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 12 Sayı: 23 |