İnsanoğlunun varlığının ve düşünce sistemlerinin temeline yerleştirilen “mekânda var olma” gerçeği, dil sistemlerini oluşturan çeşitli formlarda etkisini göstermektedir. Mekânın içinde bulunma, aynı zamanda mekânın çeşitli öz niteliklerinin de düşünce sistemlerinde kullanılmasını gerektirmekte; buna bağlı olarak ifade biçimlerinin mekânsal özelliklere göre meydana gelmesine ve doğrudan mekâna bağlı olmasına sebep olmaktadır. Bir nevi fizik ve metafor sistemlerini bir araya getiren bu sonucun diller üzerinde oldukça fazla izleri bulunmaktadır. Mekâna ait yatay, dikey ve yan eksenlerdeki ileri/geri, aşağı/yukarı ve sağ/sol gibi altı yön, kimi dil birimlerinde gramerleşme ve kelime türetimlerinden farklı morfolojik ve sentaktik stratejilere kadar birçok dillik sahada mantıksal ilişkileri düzenlemektedir. Modern ve tarihsel dil dönemlerinde tespit edilen dil formlarının büyük bir kısmının yukarıdaki yönlere bağlı kök formlardan türetilerek kimi metaforik ve kavramsal gelişimler gösterdiği anlaşılmaktadır. Bunlar, literatürde “yönlülük ilkesi” olarak nitelendirilebilecek bazı ilkeler çerçevesinde meydana gelmektedir.
Bu çalışmada, Türkçenin çeşitli açılardan gelişimlerinin takip edildiği ilk yazılı dönemi olan Eski Türkçedeki yönlülüğe bağlı olarak gelişen çeşitli formlar ve bunların kavramsal ilişkileri değerlendirilecektir. Daha önce yapılan çeşitli çalışmalardan hareketle ortaya konulmuş yönlülük ilkelerinin doğurduğu sonuçlar ele alınacak ve Türkçenin yönlülük ilkesine bağlı stratejileri teorik açıdan irdelenecektir.
The fact of "existing in space", which is placed on the basis of human existence and sense systems, shows its effect in various forms that compose language systems. Being in the space also requires the use of various attributes of the space in thought systems; accordingly, it causes the forms of expression to occur according to spatial characteristics and to be directly dependent on the space. This result, which brings together some kind of physics and metaphor systems, has many traces on languages. Six directions such as forward/backward, down/up and right/left in the horizontal, vertical and lateral dimensions of the space organize logical relations in many linguistic fields, from grammar and word derivations to different morphological and syntactic strategies in some language units. It is understood that most of the language forms identified in the modern and historical language periods are derived from the root forms related to the above directions and it shows some metaphorical and conceptual developments. These occur within the framework of some principles that can be described as the “the principle of directionality” in the literature.
In this study, various forms that developed depending on the directionality and their conceptual relations in Old Turkic, the first written period in which the development of Turkic was followed from various aspects, will be evaluated. The results of the principle of directionality, which have been put forward based on various previous studies, will be discussed and the strategies of Turkic based on the principle of directionality will be examined theoretically.
Old Turkic Conceptual Relations Metaphor Space Directionality
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dil Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 15 Sayı: 29 |