Anadilde okuma yazma
öğretimi son dönem Osmanlı eğitim tarihinin en önemli meselelerinden biridir.
Arapça, Latince ve İbranice din dili olmaları bakımından Müslüman, Hıristiyan
ve Yahudiler arasında birinci derece önem arz etmiştir. Martin Luther, İncil’i Almancaya
tercüme ettikten sonra Almanlar kendi dillerini fark etmeye başladılar ve
zamanla anadilde okuma yazma öğretimi Kuzey Avrupa ülkelerinde kurumsallaştı.
Osmanlı sahasında modern okulların açılmasıyla anadilde okuma yazma öğretiminin
önemi fark edildi. Lakin bu alanda bir eğitim sistemi geliştirmek mümkün
olmadı. Bu açıdan Selim Sabit’in Elifba Risalesi adlı kitabı, eğitimde
yenileşme tarihinde eşsiz bir yere sahiptir. 1838’de kaleme alınan Maarif-i
Umumiye Layihası’nda dile getirilen fikirlerden biri ana dilde okuma ve
yazmanın kolaylaştırılmasıydı. Bu fikir 1838’de dile getirildi fakat okuma
yazma öğretimindeki zorluğu ortadan kaldıracak ilk eser ancak 1858’de
yayımlanabildi. Mehmet Rüştü’nün Nuhbetü’l-Etfal’i ise ana dilde okuma yazma
öğretimini kolaylaştıran ilk eser olma ayrıcalığına sahiptir. Bu alanda
yayımlanmış ikinci eser Selim Sabit’in Elifba Risalesi’dir. Bu makalede Elifba
Risalesi, sahip olduğu nitelikler ve eğitim tarihimizdeki yeri açısından ele
alınmaktadır.
Usul-i cedit eğitimde yenileşme Nuhbetü’l-Etfal Elifba Risalesi
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Nisan 2018 |
Kabul Tarihi | 30 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.