İnsanların tarihte yaşamış toplumlar hakkında birtakım bilgilere sahip olmak istediklerinde tarih biliminin yanında isterlerse birçok farklı alandan bilgi devşirmeleri mümkün olabilir. Edebiyat da toplumların geçmişlerine dönük bilgiler devşirmeye elverişli alanlar arasında düşünülmelidir. Makale, deneme gibi bilgiye; hatıra, günlük, seyahat yazısı gibi gözlem ve izlenime dayalı türler dışında tamamen kurguya dayanan hikâye, roman, tiyatro ve hatta şiir, toplumların tarih içerisinde yaşadıkları serüvenlerine, ticarî, iktisadî faaliyetlerine, gündelik yaşam kültürüne, folkloruna şahitlik edebilir, o toplumla ilgili ciddi veriler, dolaylı bilgiler sunabilir. Osmanlının son dönem yazarlarından olan Ömer Seyfeddin’e de bu amaçla bakıldığı zaman; onun öykülerinden yola çıkarak ülkesinin zor dönemlerinde yüz yüze kaldığı sıkıntılar, açmazlar ve savaşlar hakkında azımsanmayacak bilgilere ulaşmak mümkün olabilir. Ömer Seyfeddin’in önem verdiği konulardan birisi de Balkan coğrafyasında yaşanılan sıkıntılar olur ve bu toprakların Osmanlı’nın elinden çıkışını duygusal bir dille anlatır. “Mehdi” ve “Türbe” öyküleri de bu konuları işleyen iki önemli eseridir. Bu öykülerde yazar, imparatorluk topraklarının hem maddî hem de manevî yönden nasıl kaybolup gitmeye başladığını göstermeye çalışır.
In addition to the science of history, other branches of science also undertake functional tasks in learning the past of societies. The contributions of literature to this field are quite high, especially thanks to literary genres such as novels and stories. We can witness the adventures, folklore, and daily lives of a society in history, and obtain important data about that society. When we look at Ömer Seyfeddin, one of the last period writers of the Ottoman Empire, we can find important information about the troubles, dilemmas, and wars his country faced during difficult times in his stories. One of the issues that Ömer Seyfeddin deals with is the troubles experienced in the Balkan geography. He tells the story of losing these lands of the Ottomans in an emotional language. His stories "Mahdi" and "Tomb" are also two important works that deal with these issues. In these two stories, the author tries to show how the lands of the empire began to disappear, both materially and spiritually.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 9 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 23 |
Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayrıTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC-ND 4.0) ile lisanslanmıştır.