Gebelikte bebeğini zahmetle taşıyan, sancıyla dünyaya getiren, şefkatle kollarının arasına alan bir anne âdeta bebeğiyle yeniden dünyaya gelmenin hafifliğini, huzur ve mutluluğunu yaşamaktadır. Doğum, bir kadının yaşayabileceği en güzel ve anlamlı tecrübedir. Yersiz korkular ve gereksiz müdahaleler kadını bu mucizevi tecrübeden, bu bilgelik öğretisinden mahrum bırakmamalıdır. Yaşanan sancılar bebeğin ailesine, ailenin ve özellikle annenin de bebeğine kavuşma-sının habercisidir. Sezaryen ise bir talep ve tercih konusu değil olağan dışı bir durumda başvurulacak hayat kurtarma operasyonu olarak görülmelidir.
Cesaret ve güven verici bir hekim-gebe ilişkisinin tesis edilmesi, ebelik sistemi-nin geliştirmesi, hastanelerde gebenin kendisini evindeymiş gibi hissedeceği şekilde ve mahremiyet ihtiyacını karşılayacak biçimde sakin ortamların hazırlanması, kadınların normal doğum mucizesini yaşayabilmesi ve isteğe bağlı sezaryenin bedelini gelecek nesillerin ödememesi için gerekli tedbirlerin alınması büyük önem taşımaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları, Din, Toplum ve Kültür Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 5 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2 Sayı: 3 |
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bünyesinde 2021 yılından beri faaliyet gösteren uluslararası, bilimsel ve hakemli dergi.
Yılda iki sayı olarak (Haziran-Aralık) yayımlanır.
İletişim: erdem.ozturk@hbv.edu.tr & okan.uzunoz@hbv.edu.tr & dinveinsan@hbv.edu.tr
Din ve İnsan Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.