In many
researches on cultural studies, where the relationship between memory and
history was investigated, researchers observed that a deluge of memory and
reminiscence have been experienced all over the world since the beginning of
the nineties. As a reason for the latter, they point to the possible effects of
the termination of the 20th century,
during which the most harmful disasters of the recorded human history took
place. Indeed, one may observe that the number historical novels published in
the continental Europe, as well as in Turkey, which put the near-past on the
focus of the texts has been increased considerably since 2000. Re-evaluation of
the historical events by looking at the near-past from the present time, and
thus making stories out of memories that have been hidden in minds, but have hardly
been spelled out so far, seems to be the current attitude.
Besides in the historical novels, the so
called “oral history” that arise from the memories carried along the
generations of one or more families, which eventually forms an
individual/collective memory, finds more and more place in the “new” family
novels that can be considered as an extension of the historical novels. The
novel “Serenad” by Zülfü Livaneli (published in March 2011), whose backbone is constructed
by historical events, belongs to the latter category of family novels, in the
sense that the historical content of the story was exposed as a part of the
recollection of the individual and collective memories of the family members.
In the present study, the relationship of
the characters of the latter novel with history was investigated in the
framework of the new family novel.
historical novel family novel individual and cultural memory reminiscence
Bellek
ve tarih ilişkisinin irdelendiği birçok araştırmada, doksanlı yılların başından
beri tüm dünyada bir bellek ve anımsama furyasının yaşandığı belirtilmekte ve
ana nedenlerinden biri olarak da yazılı tarihin kaydettiği en ağır felaketlerin
yaşandığı 20. Yüzyılın sona ermesi gösterilmektedir. 2000’li yıllardan bu yana
gerek Avrupa kıtasında yazılan romanlara gerekse Türkiye’de yayımlanan
romanlara bakıldığında, metinlerin odak noktasına yakın geçmişi yerleştiren
tarihsel romanların sayısı küçümsenmeyecek kadar artmıştır. Yakın tarihe
bugünden bakarak tarihsel durumların yeniden değerlendirilmesi, dolayısıyla belleklerde
saklanan ancak şimdi dile gelen anıların öykülendirilmesi söz konusudur.
Tarihsel romanların yanı sıra bir ya da
birden fazla ailenin kuşaklar boyu belleklerinde sakladıkları ve büyük tarihin
yanında bugün “oral history” olarak yeniden önem kazanan bireysel/kollektif
bellek, özellikle tarihsel romanların bir uzantısı olan “yeni” aile
romanlarında gittikçe daha fazla yer bulmaktadır. 2011’in Mart ayında
yayımlanan, Zülfü Livanel’nin “Serenad” adlı romanı da içerdiği tarihsel düzlem
ve bu tarihin bireysel ve kollektif belleklerin bir parçası olarak aile
üyelerinin anımsaması yoluyla okuyucuya açımlanması nedeniyle, çerçevesini
tarihsel olguların oluşturduğu bir aile romanıyla karşı karşıya olduğumuzu
göstermektedir.
Bu çalışmada romanda yer alan figürlerin
tarihle ilişkileri yeni aile romanı çerçevesinde incelenecektir.
Tarihsel roman aile romanı kişisel ve kültürel bellek anımsama
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ocak 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 2 Sayı: 1 |
www.gerder.org.tr/diyalog