Purpose: In this review, based on the experiences of two devastating earthquakes of magnitude 7.7 and 7.6 that occurred in Türkiye on February 6, 2023, we aim to provide recommendations for earthquake preparedness, response, and recovery phases from the perspective of speech and language therapy for individuals with communication problems.
Method: The traditional review method was used in this study.
Conclusion: The 2023 Türkiye earthquakes highlight the importance of disaster preparedness and management plans that address the unique needs of people with communication disorders. We emphasize the role of speech and language therapists (SLTs) as essential contributors to disaster management teams and advocate for their inclusion in disaster planning efforts. SLTs can provide training to the whole community, including search and rescue and first aid personnel, on how to communicate with individuals with communication disorders. It is recommended that alternative and augmentative communication systems should include symbols containing earthquake-specific words and that these systems should be kept in the disaster kit. It is recommended that the approach and intervention for traumatized individuals be included in the curriculum of speech and language therapy. It is also recommended to provide speech and language therapy services to individuals with communication disorders in temporary accommodation areas and through teletherapy. By implementing the recommendations presented herein, we can take significant strides toward building a more inclusive and compassionate disaster management framework, one that prioritizes the voices and needs of all individuals, including those with communication disorders.
disasters earthquake people with communication disorders speech and language therapy Türkiye
Amaç: Bu derlemede 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye'de meydana gelen ve 11 ili etkileyecek kadar büyük yıkıma yol açan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki şiddetli depremden edinilen deneyimler temel alınmıştır. Bu kapsamda iletişim bozukluğu olan bireyler için dil ve konuşma terapisi perspektifinden depreme hazırlık, müdahale ve deprem sonrası iyileşme aşamaları için öneriler sunulması amaçlanmaktadır. Deprem bölgesinde yasayan herkesin bu afetten etkilenmesi ile birlikte, özel gereksinimleri olan bireyler sorunlarının doğası gereği en fazla etkilenen grup olmaktadırs Bu çalışmada afete maruz kalan bu hassas popülasyonun doğal afetler sırasında karşılaştığı zorluklar incelenerek, kapsayıcı afet yönetimi stratejilerine duyulan kritik ihtiyaç vurgulanmaktadır. Buna ilaveten bu derlemede, Türkiye'de 2023 yılında yaşanan depremlerden çıkarılan derslere dayanarak, mevcut afet müdahale protokollerindeki boşluklar araştırılmakta ve iletişim bozukluğu olan bireylerin afetlere karşı dayanıklılığını artırmak için çözümler önerilmektedir.
Yöntem: Bu çalışmada geleneksel derleme yöntemi kullanılmıştır. İletişim bozukluğu olan bireylerde afet yönetimi, afet öncesi hazırlık ve afet sonrasında iyileşme süreci de dahil olmak üzere dil ve konuşma terapistlerinin rolüne dair konularda alan yazın taraması yapılmıştır.
Sonuç: 2023 yılındaki Türkiye depremleri, afete hazırlık ve afet yönetim planlarının iletişim bozukluğu olan bireylerin onlara özgü ihtiyaçlarını da ele alacak şekilde yapılmasının önemini göstermektedir. Buna dayanarak dil ve konuşma terapistlerinin afet yönetim ekiplerine önemli katkılar sağladığı vurgulanmakta ve afet planlama çalışmalarına dahil edilmeleri gerektiği savunulmaktadır. Yönetim planının olası afeti kapsayacak şekilde afet öncesi hazırlığı, mevcut afet durumunu ve sonrasında iyileşme sürecini ele alması önemli görülmektedir. Depreme hazırlık aşamasında dil ve konuşma terapistleri arama kurtarma ve ilk yardım personeli de dahil olmak üzere tüm toplum kesimlerine iletişim bozukluğu olan bireylerle nasıl iletişim kurulabileceğine dair eğitim verebilir. Alternatif ve destekleyici iletişim sistemlerinde depreme özgü kelimeleri içeren sembollerin yer alması ve bu sistemlerin afet çantasında bulundurulması önerilmektedir. Böylece deprem esnasındaki müdahalelerde iletişim bozukluğu olan bireylere destek olunması konusunda da kolaylık sağlanacaktır. Depreme yanıt aşamasında dil ve konuşma terapistleri dil, konuşma ve yutma bozukluğu olan bireylere tarama, değerlendirme ve müdahale hizmeti verebilir, ailelerine danışmanlık hizmeti sağlayabilir. Depremden iyileşme aşamasında ise iletişim bozukluğu olan bireylere geçici konaklama alanlarında yüz yüze veya teleterapi ile dil ve konuşma terapisi hizmetinin sağlanması önerilmektedir. Dil ve konuşma terapisi müfredatlarına travma yaşayan bireylere yaklaşım ve müdahale konularının eklenmesi tavsiye edilmektedir. Bu derleme kapsamında iletişim bozukluğu olan bireylerin afetlerdeki ihtiyaçları ile ilgili olarak dil ve konuşma terapistlerinin afet yönetimi boyunca oldukça önemli rolleri olduğuna değinilmektedir. Sunulan önerilerin uygulanması ile iletişim bozukluğu olan bireylerin ihtiyaçlarına öncelik veren, daha kapsayıcı bir afet yönetimi çerçevesi oluşturma yolunda önemli adımlar atılabileceği düşünülmektedir.
afetler deprem iletişim bozukluğu olan bireyler dil ve konuşma terapisi Türkiye
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Konuşma Patolojisi |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 6 Şubat 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 25 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 22 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 1 |
DKYAD Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.