Bu makalede, günümüzde bilim dışı olarak görülen vitalizmin tarihsel temellerini ve felsefî mirasını ele alıyorum. Çalışmanın ilk bölümünde Aristoteles’e dayandırılan vitalizm öncülü düşünceleri, ardından modern dönemde dirimsel kuvvet düşüncesinin gelişimini tartışıyorum. XVIII. yüzyıl sonlarında başlayan vitalizm tartışmalarında farklı yorumlar bulunmakla birlikte, vitalizm özü itibariyle yaşamın özel ontolojik statüsüne odaklanır ve canlılığa yönelik mekanist yaklaşıma karşı eleştirel bir tutum takınır. Vitalizmin söz konusu erken dönem yorumlarında, ortaya sürülen tezlerin çoğunlukla materyalizmle çelişkili olmadığı görülür. Vitalizmin bilimsel olmadığına yönelik eleştirilerde asıl olarak hedef tahtasına yerleştirilen ise Hans Driesch’ın neo-vitalizmi olmuş, bu durum Driesch öncesindeki yorumların çeşitliliğinin ortadan kalkmasını beraberinde getirmiştir. Bu nedenle, vitalizmin XIX. yüzyıldan itibaren yavaş yavaş bilim dışına itilmesi, bir ölçüde başlangıçtaki natüralist yaklaşımın göz ardı edilmesinin bir sonucudur. Çalışmanın ikinci bölümünde Montpellier ekolü gibi vitalist yaklaşımlar ve vitalizmi çürüttüğü iddia edilen Wöhler’in üreyi sentezlediği deneyler etrafındaki tartışmalara eğilerek vitalizmin bilimselliği problemine tarihsel açıdan kapsayıcı bir yanıt sunmayı amaçlıyorum. Son olarak, vitalizm-mekanizm tartışmasının günümüze uzanan etkisini materyalist eleştiriler ve biyolojide indirgeme karşıtlığı bağlamında inceliyorum.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 20 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 19 |