Akdeniz, tarih boyunca sahip olduğu jeostratejik önemin yanı sıra son yıllarda bölgede keşfedilen hidrokarbon kaynaklar üzerinden bölgesel ve küresel aktörlerin katıldıkları bir güç mücadelesine sahne olmaktadır. Akdeniz, Avrupa güvenliği açısından da önem taşıyan bir bölgedir. Diğer yandan Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerini tam üyelik müzakereleri aşamasında sürdüren Türkiye de tarihsel ve coğrafi olarak bir Akdeniz ülkesidir. Bu çalışmanın temel amacı, Türk dış politikasında Akdeniz’in bir bölge olarak konumunu ortaya koymak ve Soğuk Savaş sonrasında Akdeniz’in Türk dış politikası tarafından nasıl kavramsallaştırıldığını ve ayrı bir bölge olarak inşa edilip edilmediğini anlamaya çalışmaktır. Çalışmada Türk dış politikasının Akdeniz’e bir bütün olarak bakışını etkileyen faktörlerden biri olarak, AB’nin Akdeniz’e yönelik iş birliği girişimlerine Türkiye’nin tepkisi ele alınmaktadır. Makale, AB’nin Avrupa-Akdeniz Ortaklığı girişiminin Türkiye’nin AB üyeliğine bir alternatif olarak sunulmasından duyulan rahatsızlığın ve şüphenin, Türkiye’nin Akdeniz’e yönelik sistematik ve bütüncül bir siyaset geliştirmesini engelleyen önemli faktörlerden birisi olduğu savını ileri sürmektedir. Türkiye’nin bütüncül ve kurumsal bir Akdeniz politikası geliştirmekten ziyade bölge ülkeleriyle geliştirdiği ikili ilişkiler ve çok taraflı platformlar aracılığıyla bölgenin güvenliği ve refahı için katkı verme odaklı bir dış politika izlediği görülmektedir. Türkiye’nin odak noktasının son yıllarda bölgede yaşanan gelişmelerin de etkisiyle Akdeniz Havzası’nın bütününden ziyade Doğu Akdeniz olduğu görülmektedir.
The Mediterranean, in addition to its geostrategic importance throughout history, is witnessing a power struggle in which regional and global actors involved over the hydrocarbon resources discovered in the region in recent years. The Mediterranean is an important region for European security. On the other hand, Turkey, which maintains its relations with the European Union (EU) at the stage of full membership negotiations, is also a Mediterranean country in historical and geographical terms. The main objective of this study is to put forward the position of the Mediterranean as a region in Turkish foreign policy and to understand how Turkish foreign policy has conceptualized the Mediterranean and whether or not Turkish foreign policy has built the Mediterranean as a different region. In this study, as one of the factors affecting the approach of Turkish foreign policy towards the Mediterranean as a whole, Turkey’s reaction to the EU’s cooperation initiatives towards the Mediterranean is discussed. The article argues that the discomfort and suspicion of presenting the EU’s Euro-Mediterranean Partnership initiative as an alternative to Turkey’s EU membership is one of the important factors preventing Turkey from developing a systematic and holistic policy towards the Mediterranean. Rather than developing an integrated and institutional Mediterranean policy, Turkey has pursued a foreign policy with a view to contributing to the security and welfare of the region through bilateral relations and multilateral platforms. Due to the recent developments in the region, it is observed that Turkey’s focal point is the Eastern Mediterranean rather than the whole of Mediterranean basin.
Euroepan Union Mediterranean Eastern Mediterranean Turkey Turkish Foreign Policy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Dergimiz EBSCOhost, ULAKBİM/Sosyal Bilimler Veri Tabanında, SOBİAD ve Türk Eğitim İndeksi'nde yer alan uluslararası hakemli bir dergidir.