20. yüzyılın başında, Türk toplumun ana omurgasını oluşturan, Türk köylüsünün
çözülmesi gereken öncelikli iki temel sorunundan birisi eğitim, diğeri de sağlıktı. Köylünün
sorunlarına çözüm önerileri aslında, II. Meşrutiyet'in ilânı ile tartışılmaya başlanmıştı. Bu
öneriler incelendiğinde, köylünün eğitiminin öncelikli bir sorun olarak ele alındığı ve çözüm
olarak köye öğretmen gönderilmesi üzerinde durulduğu görülür. Köyün ve köylünün
sağlık konusunda bilinçlendirilmesi ve bulaşıcı hastalıklardan korunması sorunlarını da
köye gönderilen eğitimcilerin çözmesi kabul ediliyordu. Bu durum, şüphesiz başta doktor
olmak üzere sağlık personelinin ve sağlık kurumlarının yetersiz olması ve eğitimcinin köye
ve köylüye sağlık personelinden daha kolay ulaşabilecek olmasının bir sonucuydu.
Millet Egemenliğine dayalı Büyük Millet Meclisinin (BMM) açılmasıyla yeni bir dönem
başlamıştı ve ülke işgal altındaydı. Buna rağmen sağlık sorunlarının BMM'nin kurduğu ilk
hükûmette sağlık ve sosyal yardım olarak bakanlık düzeyine çıkarılması önemliydi.
Çünkü Osmanlı Devletinde sağlık sorunları, İçişleri Bakanlığı bünyesinde yönetiliyordu ve
dünyada sadece birkaç ülke sağlık sorunlarını bakanlık düzeyine çıkarmıştı. Millî
Mücadelenin zor şartlarında bile halkın ve köylünün sağlık sorunlarıyla sosyal devlet
anlayışı kapsamında ilgilenen Atatürk, Cumhuriyetin ilânını beklemeden köylünün sağlık
sorunlarını daha hızlı çözebilmek için bir yandan öğretmenlerden ve eğitimcilerden
yararlanmayı diğer taraftan da nitelikli sağlık personeli yetiştirmeyi, aşı üretmeyi ve
sağlık, sosyal yardım kurumları oluşturmayı gerekli gördü. Cumhuriyetin ilânıyla sağlık
konusundaki çalışmalara hız verilerek sağlıklı bireylerin sağlıklı milleti oluşturması ilkesi
kabul edildi. Atatürk'ün meclis açış konuşmalarında sağlık politikalarını belirlemekle
kalmadığı, belirlenen programların yıllık takibini yaptığı gibi gelecek yılın hedeni
açıkladığı görülür.
Sağlık personelinin ve kurumlarının köylere ulaşması zaman ve sermayeye bağlıydı.
Ancak bulaşıcı hastalıkların artarak devam etmesi nedeniyle köye ve köylüye bir an evvel
ulaşabilmek için köy öğretmenleriyle eğitmenlerinden ve Türk Ocağı ile Halkevlerinden
yararlanılmak gerekiyordu. Cumhuriyetin köye ve köylüye sağlık konusunda ulaşması
gayretlerinin en çarpıcı örneklerinden birisini, köylü dostu hekim olarak da bilinen Millî
Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip'in bakanlığı döneminde ikinci baskısını 10.000 adet yapan
Köy Muallimlerile Sağlık Konuşmaları kitabı oluşturmaktadır. Bu çalışmada, yeni
kurulan Cumhuriyetin köylüye yönelik sağlık politikasıyla, köylü dostu Dr. Reşit Galip ile
köy öğretmen ve eğitmenleriyle Millet Mektepleri ve Halkevlerinin köye ve köylüye yönelik
sağlık bilincini oluşturma çabaları ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi - dtcfdergisi@ankara.edu.tr
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.