Osmanlı’nın son döneminde Avrupa mimarisinden yansıyan üsluplara bir karşı duruş olarak gelişen söylemler ve milli bir üslup yaratma çabaları neticesinde gelişen Birinci Ulusal Mimarlık Akımı, 1908’den 1930’lu yıllara kadar etkisini hissettirmiştir. Bu anlamda yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin idealleri ile de örtüşen bu akım, sadece cumhuriyetin metropollerini donatan bir üslup olarak nitelendirilemez. Ayrıca taşradaki birçok kamu yapısının mimari karakterine de yön vermiştir. Bu taşradaki kamu binalarından bir grubu da demiryolu binalarıdır. Genç cumhuriyetin demiryolu altyapısını süratle tesis etmek istemesi bir tesadüf değildir. Memleketin savunması ve ekonomik kalkınması için bu gereksinim, olmazsa olmaz bir politika olarak görülmüş; gerekli adımlar atılmıştır. Bu kapsamda istasyon binaları, lojmanlar, su depoları, gibi demiryolunun ihtiyaçlarına yönelik pek çok eser yapılmışsa da bunlar arasında görece istasyon binaları araştırma ve inceleme konusu olmuş, diğer eserlere büyük ölçüde değinilmemiştir. Lojman binalarının mekânsal tasarım yönü, mimari özellikleri ve tipolojik sınıflandırmasının anlaşılabilmesi adına belirli bir tip tercih edilerek inşa edilen bu eserlerin daha iyi analiz edilmesi gerekmektedir. İstasyon binaları haricindeki diğer binalar, demiryolu taşımacılığının sürdürülebilir olmasını sağlamakla kalmaz; aynı zamanda fiziki yapıları ile istasyonun siluetini tamamlayıcı bir rol de üstlenirler. Bu çalışmada, Kayseri tren istasyonu sahasında mevcut, asli halinde iki katlı ve iki kullanıcı için tasarlanmış 31 plan numaralı lojman binası rölöveleriyle birlikte mimari ve sanatsal yönü vurgulanarak tanıtılacak, söz konusu binanın mimari öyküsü ile Birinci Ulusal Mimarlık Akımı kapsamındaki yeri ortaya çıkarılacaktır.
Birinci Ulusal Mimarlık Akımı Demiryolu Binaları Kayseri Tren İstasyonu Lojman
-
-
-
The First National Architecture Movement, which developed as a result of the discourses that developed as a stance against the styles reflected in the European architecture, in the last period of the Ottoman Empire, and the efforts to create a national style, made its impact felt from 1908 to the 1930s. In this sense, this trend, which also coincides with the ideals of the newly established Republic of Turkey, cannot be described as a style that only equips the metropolises of the republic. It also shaped the architectural character of many public buildings in the countryside. A group of public buildings in this province are railway buildings. It is not a coincidence that the young republic wanted to establish the railway infrastructure quickly. This need for the defense and economic development of the country was seen as an indispensable policy; necessary steps have been taken. In this context, although many works such as station buildings, lodgings, water tanks have been built for the needs of the railway, relatively station buildings have been the subject of research and examination, and other works have not been mentioned to a large extent. In order to understand the spatial design aspect, architectural features and typological classification of residential buildings, these works, which were built by choosing a certain type, should be analyzed better. Other than the station buildings, other buildings not only ensure the sustainability of rail transport; they also play a complementary role to the silhouette of the station with their physical structures. In this study, the lodging building with plan number 31, existing in the Kayseri train station area, originally two-storey and designed for two users, will be introduced, emphasizing its architectural and artistic aspects, and the architectural story of the building in question and its place within the scope of the First National Architecture Movement will be revealed.
The First National Architecture Movement Railway Buildings Kayseri Train Station Lodging Building
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 61 Sayı: 2 |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi - dtcfdergisi@ankara.edu.tr
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.