Şiir Bilgisi konusunda Türkiye’de hazırlanan bazı yayınlarda, belâgat ilmine ait üç terimin klasik kaynaklardan farklı kullanılması dikkat çekicidir. Aynı kavramı karşılayan çeşitli terimler arasıda herhangi birinin seçilip diğerlerinin unutulmasının, ona bağlı birçok başka terimi nasıl etkilediğini gösteren bu çalışmada, gazel ve kaside ile ilgili en çok bilinen terimler ele alındı: Matlaʻ, mahlas, maktaʻ, hüsn-i matlaʻ, hüsn-i tahallüs ve hüsn-i maktaʻ. Osmanlının son dönem aydınlarından Muallim Naci’ye atfedilen bu değişimin sebepleri araştırılırken Arapça klasik belâgat kaynaklarından sonra Türkçe, Farsça ve Urduca kaynaklara bakıldığında değişikliğin aslında zaman olarak daha eski, coğrafya olarak da hayli uzaklarda olduğu kanaati güçlendi. Osmanlı coğrafyasında ilk olarak 18. yüzyılda Müstakimzade Süleyman Sa’deddin Efendi’nin Istılâhâtu’ş-Şiʻriyye adlı küçük risalesinde görülen hüsn-i matlaʻ tanımı şimdilik tespit edilen en eski değişikliktir. Ancak bu değişimin asıl merkezinin İstanbul değil, Hindistan olması daha kuvvetli bir ihtimaldir. Gerçi o bölgede tespit edilen kaynaklar Muallim Nâcî’den çok eski değildir. Ancak Nâcî’nin örnek olarak verdiği bir beyit bu ihtimali güçlendirmektedir. Ünlü Sebk-i Hindî şairi Şevket-i Buhârî’nin hüsn-i matla’ı matla’dan ayrı bir beyit olarak anlattığı şiiri bize bu değişikliğin Sebk-i Hindî ile alakalı olduğunu düşündürüyor. Üstelik 18. yy.’ Lâle Devri’nin ünlü şairi Nedîm’in bir kasidesinde de benzer bir tasarruf söz konusudur. Bu tespit, kültür sanat alanında Osmanlı-Hint münasebetleri konusunda ayrıntılı araştırmaların gerekliliğini de hatırlatmış oluyor.
Matlaʻ Girizgâh Mahlas Maktaʻ Hüsn-i matlaʻ Hüsn-i tahallüs Hüsn-i maktaʻ Gazel Kaside
It is noteworthy that in some publications on poetry in Turkey, the three rhetoric terms are used differently from the classical sources. This study shows how choosing one and forgetting the others among various terms that meet the same concept affects many other terms related to it. In this framework, the most well-known terms related to ghazal and qasida were discussed: maṭlaʻ (first couplet of a poem), makhlaṣ (proem and/or pseudonym), maqṭaʻ (last couplet), ḥusn-i maṭlaʻ, ḥusn-i takhalluṣ, and ḥusn-i maqṭaʻ. The reasons for this change attributed to Muallim Naci, one of the last period intellectuals of the Ottoman Empire, were investigated by looking at Turkish, Persian, and Urdu sources after Arabic classical rhetoric sources. As a result, the belief that the appearance of this change was quite distant in terms of both geography and time became stronger. In the Ottoman geography, the first different definition of ḥüsn-i maṭlaʿ is seen in Mustakimzade Suleyman Efendi's small treatise called Iṣṭılāḥātuʾş-Şiʿriyye in the 18th century. However, it is more likely that the real center of this change is not Istanbul but India. Although the sources found in that region are not older than Muallim Naci, a couplet given by Naci as an example strengthens this possibility. The famous Sabk-e Hindi poet Shawkat of Bukhārī's poem, in which he describes ḥusn-i maṭlaʿ as a separate couplet from the maṭla, makes us think that this change is related to Sabk-e Hindi. Moreover, there is a similar practice in an ode by Nedim, the famous poet of the 18th century Tulip Era. This finding also reminds us of the necessity of detailed research on Ottoman-Indian relations in the field of culture and arts.
Matlaʻ Makhlas Proem Pseudonym Maktaʻ Husn-i maṭlaʻ Husn-i takhallus Husn-i maqtaʻ Ghazal Qasidah
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 22 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 19 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 62 Sayı: 1 |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi - dtcfdergisi@ankara.edu.tr
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.