XIV. yüzyıl ortalarında Erdebil şehri Safeviyye tarikatının merkezi konumuna sahip olup, mühim bir irşat merkezi (Dârü’l-İrşâd) olarak görülmekteydi. Ancak söz konusu döneme ait belge ve kaynakların detaylı bir şekilde araştırılması sonucunda Safeviyye şeyhlerinin bu şehirdeki irşat faaliyetlerinin hiç de kolay ilerlemediği anlaşılır. Önce İlhanlı, daha sonra ise Celayirli devletleri içinde önemli bir zanaat ve ticaret merkezi, uğrak yeri ve kavşak noktası olan Erdebil şehrinde sadece müminlerin ve sûfîlerin yaşadıkları düşünülemez. Bahse konu dönemde burada dinî kurallara özen göstermeyen bazı zümrelerin de geçici veya kalıcı olarak ikamet ettikleri bellidir. Bu yıllarda sosyal hayatın bir gerçeği, ekonomik ve ticari ilişkilerin bir parçası olarak Erdebil’de hırsızlık, şarapçılık, tefecilik, kumar ve fuhuş gibi İslâmiyet’le bir araya sığmayan olayların vuku bulduğu gözlemlenir. Makalemizde şehrin dindar kesiminin ve özellikle de Safeviyye Dergâhı’nın bu tarz temayüllere karşı mücadelesi ele alınmış ve bu bağlamda Beytü’l-Fevâhiş adlı genelevin kapatılmasına yönelik girişimler üzerine odaklanılmıştır. İlhanlıların son zamanlarında yapılan bu tarz girişimlerin hiçbirisi başarılı olamamıştır. Celayirliler döneminde Erdebil’de şarapçılığı ve fuhşu yasaklayan bazı fermanların verildiği bilinmektedir. Fakat bunlar bile bahsi geçen şehirde dinî muhite aykırı uğraş alanlarına son verilmesi için yeterli olmamıştır. Böylece birbiriyle tezat teşkil eden yaşam biçimleri paralel bir şekilde Erdebil’in sosyal yapısı içinde kendi varlığını sürdürmeye devam etmiştir.
XIV. yüzyıl ortalarında Erdebil şehri Safeviyye tarikatının merkezi konumuna sahip olup, mühim bir irşat merkezi (Dârü’l-İrşâd) olarak görülmekteydi. Ancak söz konusu döneme ait belge ve kaynakların detaylı bir şekilde araştırılması sonucunda Safeviyye şeyhlerinin bu şehirdeki irşat faaliyetlerinin hiç de kolay ilerlemediği anlaşılır. Önce İlhanlı, daha sonra ise Celayirli devletleri içinde önemli bir zanaat ve ticaret merkezi, uğrak yeri ve kavşak noktası olan Erdebil şehrinde sadece müminlerin ve sûfîlerin yaşadıkları düşünülemez. Bahse konu dönemde burada dinî kurallara özen göstermeyen bazı zümrelerin de geçici veya kalıcı olarak ikamet ettikleri bellidir. Bu yıllarda sosyal hayatın bir gerçeği, ekonomik ve ticari ilişkilerin bir parçası olarak Erdebil’de hırsızlık, şarapçılık, tefecilik, kumar ve fuhuş gibi İslâmiyet’le bir araya sığmayan olayların vuku bulduğu gözlemlenir. Makalemizde şehrin dindar kesiminin ve özellikle de Safeviyye Dergâhı’nın bu tarz temayüllere karşı mücadelesi ele alınmış ve bu bağlamda Beytü’l-Fevâhiş adlı genelevin kapatılmasına yönelik girişimler üzerine odaklanılmıştır. İlhanlıların son zamanlarında yapılan bu tarz girişimlerin hiçbirisi başarılı olamamıştır. Celayirliler döneminde Erdebil’de şarapçılığı ve fuhşu yasaklayan bazı fermanların verildiği bilinmektedir. Fakat bunlar bile bahsi geçen şehirde dinî muhite aykırı uğraş alanlarına son verilmesi için yeterli olmamıştır. Böylece birbiriyle tezat teşkil eden yaşam biçimleri paralel bir şekilde Erdebil’in sosyal yapısı içinde kendi varlığını sürdürmeye devam etmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 62 Sayı: 2 |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.