16. yüzyılda Batı Avrupa ve Amerika’nın bazı bölgelerinde hâkim sistem olan kapitalist dünya ekonomisi, 19. yüzyılla birlikte dünyaya yayılarak evrensel niteliğine ulaşmıştır. Bu yayılma, bölgeleri kendi özgül koşulları doğrultusunda değiştirip dönüştürmüş ve beraberinde ‘eski düzen’ ile ‘yeni düzen’ arasındaki etkileşimin aynı anda var olduğu bir sisteme yol açmıştır. Bu etkileşimin yaşandığı topraklardan biri olan Balkan coğrafyasının 19. yüzyılı, Ivo Andriç’in ‘Drina Köprüsü’ adlı romanında ele alınmıştır. Kapitalist dünya sisteminin işleyişini sağlayan milli devlet, milli kimlik ve sınırlar gibi oluşumların ortaya çıkış serüveninin Drina nehri üzerinde inşa edilen Drina köprüsünün etrafında yaşananlar aracılığıyla aktarıldığı bu roman, özellikle kapitalist devletin temel özelliği olan sınırların kara hudutlarıyla belirlenmiş yapılar olarak toplumu, ‘biz’ ve ‘öteki’ olarak kurgulamanın yolunun nehir üzerine inşa edilen köprüler aracılığıyla nasıl sağlandığını göstermesi bakımından önem taşımaktadır. Böylece Andriç’in güçlü gözlem yeteneğiyle tarihsel gerçekliklerin köprünün yapım süreci ile aktarılması, aslında sınır dediğimiz olgunun yalnızca kara hudutlarına çekilmiş bir hat olmanın ötesine taşınabileceğini göstermesi açısından özgün bir nitelik taşımaktadır. Toplumsal sınırın günlük yaşam pratikleri dolayımıyla etkileşiminin gerçekleştiği mekân olarak Drina köprüsü, toplumlar arasında ‘imkan’ olmanın yanı sıra ‘engel’ olma halinin de eş anlı üretildiği simgesel yapı olmuştur.
Sınır Çalışmaları Tarihsel Kapitalizm Balkanlar Sınır ve Köprü Milliyetçilik
The capitalist world economy, the dominant system in some parts of Western Europe and America since the 16th century, spread to the world in the 19th century and reached its universal character. The expansion transformed the regions in line with their specific conditions and led to a system within which the interaction between the 'old order' and the 'new order' existed simultaneously. The 19th-century Balkan geography, one of the lands where this interaction came into existence, is discussed in Ivo Andric's novel The Bridge on the Drina. The novel, which the adventure of the emergence of formations such as the nation-state, national identity, and borders that ensure the functioning of the capitalist world system has conveyed through the experiences around the bridge over the Drina river, is the crucial work that is targeted the Balkan societies determined by geopolitical borders in terms of being 'us' and 'others.' Thus, with Andric's strong observation skills, the transfer of historical realities through the construction process of the bridge is an original work that shows the phenomenon we call the border can move beyond being just a line drawn to the land. The bridge on the Drina, which is the place where the social boundary is realized through interaction and daily life practices, has become the symbolic structure where has been being an 'obstacle' is produced simultaneously as well as being an 'opportunity' between societies.
Borders Studies Historical Capitalism Balkans Border and Bridge Nationalism
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebiyat Sosyolojisi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 10 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 10 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 63 Sayı: 1 |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi - dtcfdergisi@ankara.edu.tr
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.