Endüstrileşmenin kaçınılmaz sonuçlarından olan kirlenme bütün dünyada en büyük problemlerden birisi haline gelmiştir. Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, çok uzak olmayan bir gelecekte, biyolojik dengenin bozulacağı, yerkürenin yaşanmaz hale geleceği muhakkaktır. Bu zorluğun üstesinden gelmek için metallere duyarlı bitkilerin biyomonitor olarak kullanılması kabul görmüştür. Böylece biyomonitör bitkilerin toksik metal analizleri yapılarak toprak, su ve havadaki toksik metal düzeyleri hakkında bilgi alınabilmektedir. Bu sayede, bitkisel organizmaya ilişkin biyomonitor türler eser elementlerin atmosferdeki konsantrasyonlarını araştırmak için kullanılmaktadır. Bu çalışmada trafik yoğunluğu, sanayileşme ve antropojenik etkiler gibi farklı kaynakların oluşturmuş olduğu ağır metal konsantrasyonlarının izlenmesinde 59 farklı alandan toplanan bitkilerin biyomonitör olarak kullanılabilme potansiyelleri araştırılmıştır. Örneklem alalar seçilirken kent kır farkının gözetilmiş ve farklı antropojen etkiler altında ağır metal miktarlarının değişimine bakılmıştır. Araziden toplanan bitkilerde Fe, Cu, Cr, Mn, Pb, Zn, Ni ve Al analizleri yapılmış ve araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma Trabzon İli sınırları içerisinde 3 kent ve 3 kır olmak üzere 6 lokasyonda gerçekleştirilmiştir. Analizler sonucunda gruplar arasındaki farkların belirlenebilmesi için One-Way ANOVA testi yapılmıştır. Yapılan istatistikî analizlere bakıldığında Cu ve Zn değerleri arasında lokasyon bazında anlamlı bir farklılık görülememişken diğer parametrelerde lokasyon bazında anlamlı farklılıklar gözlemlenmiştir.
Bu çalışma VIII. Ulusal Süs Bitkileri Kongresinde poster bildiri olarak sunulmuştur
Pollution, an unavoidable by product of industrialisation, has emerged as a significant global issue. If appropriate steps are not implemented, the biological equilibrium will inevitably be disturbed, rendering the Earth uninhabitable in the foreseeable future. To address this difficulty, the utilisation of metal-sensitive plants as biomonitors has been endorsed. Consequently, biomonitoring plants can be examined for hazardous metals, providing data regarding toxic metal concentrations in soil, water, and air. Biomonitoring plant species are employed to examine atmospheric quantities of trace elements. This study examined the capacity of plants gathered from 59 distinct locations to serve as biomonitors for assessing heavy metal concentrations resulting from various sources, including traffic density, industrialisation, and anthropogenic influences. The selection of sample areas considered the urban-rural disparity and analysed variations in heavy metal concentrations due to several anthropogenic effects. The plants gathered from the field were examined for Fe, Cu, Cr, Mn, Pb, Zn, Ni, and Al and incorporated into the study. The study was conducted in six locations, comprising three urban and three rural areas, within Trabzon Province. A One-Way ANOVA test was conducted to ascertain the differences among the groups based on the analyses. The statistical analysis indicated no significant difference in Cu and Zn values based on location, although substantial changes were noted in other parameters by location.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Peyzaj Onarımı, Peyzaj Yönetimi |
Bölüm | Özel Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ekim 2024 |
Kabul Tarihi | 26 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 20 Sayı: Özel Sayı |
........