The rapidly evolving integration between the research centers, technoparks, and accelerators, which are becoming a focus of technology development for local, regional, national, and global markets, is witnessing global innovation networks. Though each production process became dependent on a particular technology and paradigms on energy usage and resource efficiency, there is a growing concern for sustainability and environmental protection. The most influential living being, which disrupts the balance and efficiency of ecosystems, is undoubtedly the human being since there is a direct relationship between the pollution and destruction of nature and the alienation of individuals from their natural environment due to continuous innovation and material advancement. The study argues that religion and culture also affect individual decisions and behaviors on the values and goals regarding their attitude towards innovation and related paradigms. One of the solutions is for sustainability to reconcile with and recognize natural creations as a Divine art and exhibition and learn to live in harmony and peace with the phenomenons of religion, faith, ethics, and culture that affect perceptions and attitudes towards innovative economies.
Yerel, bölgesel, ulusal ve küresel pazarlar için teknoloji geliştirmenin odak noktası haline gelen araştırma merkezleri, teknoparklar ve hızlandırıcılar arasındaki hızla gelişen entegrasyon, küresel inovasyon ağlarına tanık oluyor. Her üretim süreci belirli bir teknolojiye ve enerji kullanımı ve kaynak verimliliğine ilişkin paradigmalara bağımlı hale gelse de, döngüsel ekonomi ve endüstiyel simbiyoz gibi yenilikçi paradigmaların etkisiyle sürdürülebilirlik ve çevrenin korunmasına yönelik artan bir endişe söz konusudur. Ekosistemlerin dengesini ve verimliliğini bozan en etkili canlı kuşkusuz insandır, çünkü doğanın kirlenmesi ve tahribatı ile bireylerin sürekli yenilik ve maddi ilerleme nedeniyle doğal çevrelerine yabancılaşması arasında doğrudan bir ilişki vardır. İş, din ve kültürün, bireylerin yeniliğe ve ilgili paradigmalara karşı tutumlarına ilişkin değerler ve hedefler üzerindeki bireysel karar ve davranışlarını da etkilediğini ileri sürmektedir. Sürdürülebilirlik için önerilen çözümlerden biri, doğal varlıkları ilahi bir sanat ve sergi olarak anlamak, tanımak ve yenilikçi ekonomilere yönelik algıları ve tutumları etkileyen din, inanç, ahlak ve kültür olgularıyla uyum ve barış içinde yaşamayı öğrenmektir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2 Sayı: 2 |