Kadına özgü insan ırkının doğal taşıyıcılığına ilişkin biyolojik yetkinlik, ataerkil kodlarla kültür alanına taşınarak
“annelik” kavramı etrafında bir dizi yaptırımlara dönüşmektedir. Aslında kadının biyolojik becerisi olan annelik,
onu baskılamanın ve üzerinde iktidar kurmanın bir aracı haline gelmektedir. Buna göre edilgen konumdaki kadın
için annelik, onun iradesinin de üstünde bir güç olduğu için sürekli dışarıdan müdahale edilmesi ve düzenlenmesi
gereken bir işleyişe sahipmiş gibi algılanmaktadır. Herkesin annelik üzerine söyleyecek bir sözü vardır, “anne”
hariç. Böylece annelik, kadının bireysel yaşantısının bir parçası olmaktan çıkarak toplum tarafından denetlenmeye
ve onaylanmaya mahkûm edilen bir tahakküm biçimi halini almaktadır. Kamusallaştırılan “annelik” kavramı
bağlamında, toplumda kendisi için biçilen ideal davranış kodlarını uygulaması beklenen kadın, aksi halde
toplumsallaşma sürecinde başına gelecek her şeyi “hak etme” tehdidiyle kendini var eden bir meşrulaştırma
bilinciyle yoğrulmaktadır. Bu kapsama göre çalışmada, Türk toplumunda anneliğin anlamlandırılmasına ilişkin
hâkim kodlamalar ve annelik üzerine toplumun dayattığı normları kabullenme ya da reddetme biçimleri ortaya
konmaktadır. Buna göre araştırmada, değişik demografik özelliklere sahip19katılımcıyla yarı yapılandırılmış
derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Araştırma bulguları tematik analiz yöntemiyle incelenmiştir. Çalışma
neticesinde annelerin yaşı, eğitim düzeyi, konumu ya da mesleği fark etmeksizin toplum tarafından her çeşit
müdahaleye maruz kaldıkları sonucuna ulaşılmıştır.
Biological ability related to natural carrying of human peculiar to women, transforms into a series of sanctions
around the concept of “motherhood” by carrying to cultural area with patriarchal codes. In fact, the biological
ability of woman has become a tool for repressing and has a power above her. In this context, “motherhood” for
woman who is in a passive position, has a function that must be designed and interfered from the outside since it is
a strength above her will. Everybody has a word upon motherhood; even more than the mother herself. By this
way, the motherhood is no longer a part of woman’s individual life and has become a way of dominance which is
condemn to inspect and confirm. Within the context of deprivatized “motherhood”, the woman, who is expected to
apply the ideal behavior codes in the society, is oppressed with the legalizing conscious that creates itself with the
“deserts” threat that she may face everything that is befallen. Accordingly, in this work, dominant codes that are
related to how motherhood is interpreted in Turkish society and the forms of admitting and denying the norms about the motherhood imposed by the society will be revealed. Accordingly, semi-structured interview is done with
19 participants who have different demographic features. The research findings are analyzed by thematic analysis
method. As a result of the work, it is reached that mothers are exposed to various interferences from the society no
matter their age, education level, location or professionalism.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Eylül 2018 |
Gönderilme Tarihi | 12 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 2 |